Gençlik Geçince Anladım
Gençlik nasıl uçtu pek bilemedim;
Yaprağın rüzgârda uçtuğu gibi. Fırsat kaçtı, gitti fark edemedim; Ürkek bir ceylanın kaçtığı gibi. Sanki, kar yağdı da ağardı saçım! Yıllar hırpaladı, bozuldu biçim Organlar yıprandı, döküldü içim; Eski bir duvarın göçtüğü gibi. Canlı günler geçti kalmadı tadım Bilmem, son durağa kaldı kaç adım? Kıymetli gençliği saçıp, harcadım; Delinin parayı saçtığı gibi. Şunu yap, bunu yap, derken gün bitmiş Gün ile birlikte, gençlikte gitmiş Geçen yıllar vücudumu eritmiş; Ateşin bir mumu içtiği gibi. Yıldırım hızıyla geçti kavşaklar Gerçeğin kırbacı yüzümde şaklar Biçilmeyi bekler yetkin başaklar; Ekenin, ekini biçtiği gibi. Herkes için işler, İlâhi kanun Gönül genç kalsa da, bedenim yorgun Birbirinden dökkün geçiyor her gün; Yetkin bir meyvenin geçtiği gibi. Dünyanın yükünü bırak, taşıma, Diyen de olmadı, çıkıp karşıma. Kocayınca geldi aklım başıma; Çiçeğin zamansız açtığı gibi. Bir gün benim için mıhlanır zaman Güzel bir yel eser, dağılır duman Aslî vatanına yol alır mihman; Geminin rotayı seçtiği gibi... Mehmet Postallı / 2024 |