AŞKI MEVLA
AŞKI MEVLA
Onun yollarında karanlık yoktu Çünkü kandili ilk kalbinde yaktı İnanarak etti Hakk’ı tefekkür Verdiği her şeye hesapsız şükür Benlikten sıyrıldı hiçliğe erdi Damlayı dilerken ummana girdi Aşkın şarabını vecd ile içti Her yudumda başka aleme geçti Zaten sevdalıydı Hakk’a ezelden Nasıl geçsin Tâhâ gibi güzelden Kibiri nefreti sabırla ezdi Hatayı kusuru hoşgörüp sezdi Şems gelince daldı en derinlere Hikmetler karıştı dost erenlere Vesile eyledi Şems-i Yaradan Dünyalık ne varsa çekti aradan Birleşti yürekler Mesnevi doğdu Aydınlattı kulu sevgiye boğdu Tutuştu kelebek kor düştü öze Hâfi aşk taşınca döküldü söze Şems gidince sanki güneşi söndü Ruh gıdasız sarı yaprağa döndü Hakk aşığı ne yaşar sırlıdır bu hal Testisinden sızan görülür ki bal Döndü Hu diyerek sallandı zemin Kalp coşunca, oldu kendinden emin Uzandı elleri arşa ulaştı Işık etrafında döndü dolaştı İlmi Hakk’tan alıp tüm halka saçtı "Ne olursan ol gel" davet amaçtı Ondan sonra sekiz asır dürüldü Böyle derin sevda kimde görüldü Dikene gül gibi eyler tevazu Hakk’ın rızası ne müthiş bir arzu Okudu anlattı her daim niyaz Vücuduna sıhhat verirdi namaz Dedi ki kabirde azık lazımdır Yürek mahcup nefsi ezik lazımdır Adı her alemde her farklı dilde Dolaşıyor nâmı tüm belde belde Hâlâ akar bu gün sevgi pınarı Cihanı ağırlar aşkın çınarı Semiha Arasbora |