DOĞRU DEĞİL
Doğru değil ışte ,
Duyduklarinin hepsi de yalan . Ne seni gerçekten çok sevdiğim doğru, Ne de içtiğim her damla suda seni aradığım. Doğru değil; Senden sonra hiç bir kadının gözlerine bakamadıĝım, Ya da sarildigim her çocukta sendeki şefkati aradığım. Doğru değil; Belirli belirsiz gecenin bir vaktinde uyanıp, yatagimin sol yanında seni aradığım, Ya da isyanlara bulanıp hayata kahrettiğim... Doğru değil; Yasadigin şehrin her köşesinde gördüğüm her esmer kadını sen sandığım, Ya da yazdığım her zerre satırda seni kahir kahir haykırdığım... Doğru değil; Bir bardak rakı da kendimi kaybedip, herkesi sen sandığım, Ya da bendeki resminin hulyasina dalıp, her gece ağladığım... Kulliyen yalan. Doğru değil; Bende kalan eşyalarına sarılıp agladigim, Odamın her köşesinde kokunu aradığım... Doğru değil bitanem, Doğru değil sultanim. Inanma sen onlara. Hepsi de yalan. Yalan , Yalan , Yalan... Demek isterdim, Kahretsin ki ! hepsi de " DOĞRU ". Çünkü.. Bilirim ki ,aşkin kahrını çeken bendim,sen ise sadece sevilen. Ben farkında olmadan o kadar çok sen olmuşum ki ,dermansiz yaralarim var artik hiç iyileşmeyen. Gönlüm yanık,bedenim bedbaht ve ruhum ıssız bir parkın tenha bir bankı üzerinde ölümü bekler artik sensizken. Umrundami san ki ! Maziye gömdüğün o toz pembe yaşanmışlıklar. Sensiz bir an bile nefes alamayan bu adam ve gözerindeki yaşlar . Umrunda mı san ki ! Dedim ya ; Farkinda olmadan o kadar çok sevmişim ki seni , ben sen olmuşum bitanem kendimi hiç’e sayip, Kaybetmişim benliğimi sensizliğin anaforunda iki kelama aşkimi kazıyıp , Ya sen, Ya sen, Ya sen ne yapmissin . Sende gidip ellerin olmuşsun, ELLERİN, ELLERİN ... |