REVA MI BUREVA MI BU Bir maaş verdiler ki, Eyüp Sultan önünde; Güvercinlere darı, saçmaya yetmeyecek! Başka itibar mı var, dini bayram gününde; Öksüzlere bir şeker, parası etmeyecek… Yarım asır devlete, özverili hizmetten! Alınanın farkı yok, en büyük hezimetten! Farkı yok bu hayatın, ahrete azimetten! Naçar kaldı emeklim, Sur hiç mi ötmeyecek… Görünense kara kış, yetmeyecek oduna! Çevirdi tüm cahiller, Türk halkını maduna! Yoksul girmek istiyor, karıncanın moduna! Zannımca bu kış halkın, bacası tütmeyecek… Cahil halk getirdi bu, felaketi başına! Nara düşmemiz yakın, üfleriz ataşına! Kurban oluruz yurdun, toprağına, taşına! Asil milletim sanki hiç mi kin gütmeyecek… Firavun bile gitti, kim kalacak ki arzda! Nemrut’la ceberutta, çürüdü aynı tarzda! Eden mutlak bulacak; “emr-i ilahi” farz da! Hiç kimse baki değil, sanma hiç gitmeyecek… Elbet fani bu dünya, bitecek bir gün o da! Biz ölmeyiz sananlar, yirmi yıldır pek moda! Hani; “mama yok” diye, söylerler ya argoda! Bu devran sürüp gitmez, sanmayın bitmeyecek… Karaman-2024/01 Halil Şakir Taşçıoğlu ÜSTATLARDAN: Verdiği üç beş kuruş üç beş günde bitiyor Her zaman biraz daha yoksulluğa itiyor Ne ekmeğe para var ne şekere yetiyor Halk bir yere gitmeyip deveyi gütmeyecek.................................Suat Zobu TDK: Azimet: gidiş… Azimet etmek: yola düşmek… Mod: usul, tarz, şekil… Modifikasyondan. |
Yönetimiyle, medyasıyla, eğitimcisiyle. Esnafıyla, memuruyla, işçisiyle, en çok tüketim canavarı haline gelen işsizyle toptan bozulduk ve karanlık bir girdabın içine düştük.
Ahlakımızı ve vicdanımızı düzeltsek adalet kendiliğinden tecelli edecektir.
Ama düzeltebilir miyiz bilemiyorum.
Çünkü tek bir günah keçisi olsa keser kurtulursun. Lakin vicdansızlık ve ahlak zatıflığı bir kangren gibi sarmış tüm damarları. Allah yardımcımız olsun.
Harika bir şiirdi. Kutluyorum mahir kaleminizi.