Göç… Ayrılır yalancı baharın mevsimi vurduğu o zemheriden. Bir göç zamanı gelgite tutulur meçhul bir buğu gözyaşı diye tanıtır kendini. Gelmesiyle gitmesi bir olur takvim yaprağının çevrilmesi misali. Neşeli şarkılarla ağıtların vedası mühürlerken göç zamanını g/öz silinir s/öz pusuda bekler. Dere kenarında Osiris’in saklandığı ılgınlar kendini kurutur -Yeni göçlere- mahir bir ustanın ellerinde dokunur zaman misali. Dolar sepetler ardın kabullenmediği yüklerle. Bir göçtür başlar bıraktığınca anımsanır geride kalan günceler. Sözcükler dökülür yüklüğünden iri gözlerinden çocuksu hınzırlığın. Harap viran bir yanı eksilmiş gelgitin tam ortasında… Tam ortasında karanlığının bir aralık bıraksa dolar devrik cümleler yokluğundan içine. Ve yeni bir göç başlar …yabancılaştırdığı iki özne ötesine. SEN’den O’na… ... |
Saygımla.