DİNGİL BEY (47)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın „İşçisi, memuru, emeklisi, Türkiye’de bugün milyonlarca yurttaş büyük bir kâbusun içinde yaşıyor. Memurlar 47 bin TL olan yoksulluk sınırına, işçilerle emekliler ise 19 bin TL olan açlık sınırına ulaşamayan ücretleriyle yüzde 100’leri geçen enflasyonla geçinme savaşında.
Bütün bir yıl boyunca geçerli olacağı açıklanan maaşlardaki artış oranları ise yaklaşan yerel seçimlerin etkisiyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın insafına kalmış durumda. O isterse emeklilerin insanlık dışı ücretlerine birkaç bin TL daha ekleme yapılacak. Türkiye ekonomisi bıçaksırtında. Kurtarıcı olarak gelen Mehmet Şimşek ve ekonomi yönetiminin tek hedefi, yurtdışından para bulup ödemeler krizini engellemek. Türkiye’nin döviz rezervleri ise hâlâ ekside. KARANLIK TÜNELİN BAŞINDAYIZ Üstelik bu daha iyi günlerimiz. Seçim sonrası bambaşka bir tünele girilecek. Şimşek’in sıkılaştırma politikaları sertleşecek. Faiz ve vergi artışlarıyla başlayan “acı reçete” artık saklanmadan uygulanacak. Bu reçetenin faturası ise kapanan fabrikalar ve işsizlik olarak her kesim tarafından ödenecek. Çünkü deniz çoktan bitti. Geçme-diğimiz köprülere, otoyollara, artık farkını bile ödemekte zorlandığımız şehir hastanelerine verilen döviz bazındaki garantilerle, vazgeçilemeyen şatafat, bin odalı saraylar, hâlâ azaltılmayan kamu harcamaları nedeniyle bitti deniz. 2002’de Türkiye’nin dış borcu 129.6 milyar dolar iken 2023 Eylül’ü itibarıyla 482.6 milyar dolar. Ve bu paralar ne yazık ki toprağa, en kolay büyüme yolu olan inşaatlara gömüldü.“( 10 Ocak Çarşamba günü sayın Jale Özgentürk’ün Cumhuriyet Gazetesi’ndeki köşesinde yayınladığı AKP’NİN SEMBOLÜ AVM’LER ÇÖKÜŞTE ! adlı yazının başından aynen alıntıdır. Yazının tamamını okumanızı öneririm)
Yalan söylemeye bile
hakkınız kalmadı sizin! Hele-hele; kahraman biri, -yani kurtarıcı gibi- konuşmaya hepinizin. 50 yıldır dingildiniz tekeri Pensilvanya’da olan hain bir arabanın vede şimdi 20 yıldır çektiğimiz dizgini elinde tutan diplomasız bir adamın. Söyleyelim ona karşı, şöyle bir „Dingil Bey Marşı“; „Gömdüğüm, para benim,(*) Döviz karşılığı kredi ile yaparım yol, köprü, hastahane, Alış-Veriş Merkezi ve Havaalanı; Yap-geçir işlet diye; Kim geçer-kim kalır’a bakarım, dövizle öderim aradaki farkını, böyle soyarım halkımı. Param yok ki borcun faizini ödemeye, döviz bazındaki kredilere, giderim Saudi’ye, Katar’a dilenirim borç para; Devlet’in malı deniz, yemeyen ya aptaldır ya keriz! Ama kaptan bak deniz bitmiş, dışa borç 482 milyarı geçmiş,(**) memur ve işçinin açlık sınırı, askeri ücretiin altı! N’olur sen itibardan tasarruf yap, gemin oturursa karaya, tayfalar baş kaldırır, dikkat; „Ama bize (*) Yana yatık/ içeri dizeler 09.02.23 de yazdığım DİNGİL BEY 39 şiirime aittir. (**) Tüm rakamlar ŞİİRİN HİKAYESİ bölümünden alınmıştır. Yazının tamamını okumanızı öneririm. |