ISMARIÇŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Eskiden kaynanalar seçerdi gelinlerini, gelin adayı araştırılır, soruşturulur, elinden her iş gelir mi, huyu husu, soyu sopu nasıl bakılır, evine gidilip somyanın altına örgüsünün kazara yününü kaçıran kaynana yününü somyanın altından çekip çıkarır, yüne toz, pis bulaşmışsa temiz değil demek ki diye vazgeçilirdi dünürcü olmaktan.
Hatta hamama kız bakmaya gidilirdi. Hey gidi günler hey…, Nereden nereye geldik…. Aynı şekilde damat adayları da araştırıp soruşturulur, mahallesinden, alışveriş yaptığı bakkaldan, çalıştığı iş yerinden, konusundan komşusundan… Huyuna husuna, ahlakına, köküne, borcuna sadık olup olmadığına, güvenilir olup olmadığına bakılırdı…
ISMARIÇ
Oğul bana öyle bir gelin getir Pilavımı tolu tolu eylesin Çemrek kollarına takıp da satır Kap kacağı arı sili eylesin Çıkrığı çevirsin, ipliği büksün Her akşam beş beze mantıyı döksün Çalıyla çırpıyla ocağı yaksın Bağçamızı bahar dalı eylesin Beşirikli olsun imrensin oba Eskiyen esvabı etmesin heba Kesip de biçerek gösterip çaba Tezgahta dokuyup halı eylesin Gaydalı, gırâtlı mevlid okusun Istarın başında kilim dokusun Şeydâ bülbül gibi datlı şakısın Fakirhanemizi yalı eylesin Serçe parmak gibi sarsın sarmayı Gız anadan beller sufra sermeyi Bilip bol avcarlı turşu gurmayı İçinde hıtayı dolu eylesin Çepelleri yusun, ekmeği etsin Evinin işini şar şahbaz tutsun Sabah erken kalksın akşam geç yatsın Evini has bahçe gülü eylesin Ununu eleyip, bulgur savursun On baş horantayı çekip çevirsin Sömeleği nane ile gavursun Etli eşkilaye sulu eylesin Bir çift nurtopuyla dolsun kucağı Tütsün hep dumanı yansın ocağı Cıncık gibi etsin köşe bucağı Hanemizi anzer balı eylesin Hoşgörü beklerim tazire gelmem Avara durmasın hazıra gelmem Bilerek yapılan özüre gelmem Mal mülk değil tatlı dili yeğlesin Güler yüzle yolcu etsin eşini Gıyılı gıpılı dutsun işini Sevgiyle pişirsin her gün aşını Evini cennetin yolu eylesin Mülayim isterim hersli olmasın Gayretli olsun da hırslı olmasın Varsın kendi süslü püslü olmasın Erini aşkına köle eylesin. Nurgül KAYNAR YÜCE / K. MARAŞ TOLU TOLU: : tane tane ÇEMREK : 1-Kolları sıvalı 2- Kıvrak, işini tez yapan SATIR: Büyük bakır su kabı, helke BEŞİRİKLİ: Becerikli ESVAP: Giyecek, kıyafet, elbise GAYDALI KIRÂTLI: Makamlı ISTAR: ağaçtan veya demirden yapılmış çul çuval el dokuma tezgahı AVCAR: Sos, malzeme HITA: Acur ÇEPEL: Bulaşık ŞAHBAZ: Kıvrak, tezcanlı, eli çabuk HORANTA: Aile fertlerinin tamamı SÖMELEK: Sönelek Köfte. K. Maraş’ın yöresel yemeklerinden bulgur ile kıymayı yoğurup köfte şeklinde pişirilerek yapılan bir özel ve zahmetli yemek EŞKİLAYE: Ekşili aya sulusu. Bulgur, nohut, kıyma ile yapılan, el ayası ile ovalanarak yapılan köftelerin ve nohutun sumak ekşisi ile pişirilerek yapıldığı K. Maraş’ın yöresel yemeği ARI SİLİ: Tertemiz Cıncık: Cam Cıncık gibi: Pırıl pırıl, tertemiz AVARA: Boş, avare, aylak TAZİR: Azar, azarlama HERS: Öfke, kızgınlık GIYILI GIPILI: Hanım hanımcık, uslu, usturuplu ISMARIÇ: Sipariş Nurgül KAYNAR YÜCE /K. MARAŞ Fotograf internetten alınmıştır/ Temsilidir |
Şaka bir yana eskileri de gördük yenileri de
Eskiden gelinler bi canhıraş çalışırdı ki kaynana kayınbaba gözüne girmek için bütün çabaları beyhude olurdu çoğunun
Şimdide gelinler kaynana kaynana gelin
İstisnalar hariç
Ağzınla kuş tutsan adın kaynana
Şiir çok güzel şairem kaleminiz daim olsun inşallah
Çeyrek asır yaşadım ben Maraş ta