Gülce - Ömer Lütfi Mete - Yorum: Enes İLHAN
Uçurumun kenarındayım Hızır,
Ulu dilber kalesinin burcunda. Muhteşem belaya nazır. Topuklarım boşluğun avcunda, Derin yar adımı çağırır. Dikildim parmaklarımın ucunda, Bir gamzelik rüzgâr yetecek, Ha itti beni, ha itecek. Uçurumun kenarındayım Hızır. Civan hazır, Divan hazır, Ferman hazır, Kurban hazır. Uçurumun kenarındayım Hızır. Güzelliğin zulme çaldığı sınır. Başım döner, beynim bulanır. El etmez, Gel etmez, Gülce’m uzaktan dolanır. Uçurumun kenarındayım Hızır. Gülce bir davet, Mecaz değil, Maraz değil, Gülce bir afet. Peri değil, Huri değil, Gülce beyaz sihir, Gülce ölümcül naz, Buram buram zehir, Yar yüzünde infaz. Bir gamzelik rüzgâr yetecek, Ha itti beni, ha itecek. Güzelliğin zulme çaldığı sınır. Uçurumun kenarındayım Hızır. Ben fakir, En hakir, Bin taksir, Ateşten, kalleşten, Mızrakla gürzden, Dabbetülarz’dan, yedi düvelden, korku nedir bilmeyen ben, Tir tir titriyorum Gülce’den. Ödüm patlıyor Gülce’ye bakmaktan. Nutkum tutuluyor, ürperiyorum. Saniyeler gözlerimde birer can. Her saniyede bir can veriyorum. Ömer Lütfi Mete |