KEŞKE FAKİR KALSAYDIK...
çocukluğumda omzum düşerdi sefaletlikler içinde
eski -püskü elbiselerle büyüttü anam beni bazlamalarla zeytinsiz kahvaltılar bulgur, patatesten öteye gitmeyen akşam yemekleri babam onurunu ayaklar altına almayan bir çobandı baba hasreti tüterdi burnumda akşamları o kırlarda koyunları otlatırdı gece ve gündüz hakkı, hukuku, adalet, emeği ezilen bir emekçiydi alın terine saygı görmeyen on parasız fakirdi/k.. varliyetli ailelerin çocukları şen şakrakken kendi aralarında oyunlarını biraz öfkeli, biraz makçup bakışlarla izlerdim kendimi Çin zulmünde ötelenen, horlanan, itilen uluğ Türkista’nın çocuğu sanırdım yanlarına sokmadıklarında içime doldurduğum kinimle Kürşat olmak isterdim İhtilalci ruh ile büyüdüm... anam, güzel anam saçını süpürge ederken bize ’’of’’ demezdi içine hapsederdi tüm acıları, zorlu yaşamın sancılarını tebessümlerinde hep mutlu sanırdım onu hele beni büyük leğende yıkarken söylediği türküler Yemen türküsünü dehşet söyler, ağlardı ne bilirdim ki; suskunluklarında feryad-ı figan var geceleri beni uyutmak için atlattığı Dede Korkut masalları tatlı rüyalara dalıp giderdim anlatırken fakirdik amma huzurluyduk, nimetin kıymetini bilirdik düğünlerimizin çoşkusu bir başkaydı köy odasında yarenlikler gece boyunca sürerdi ne zaman ki amerikan süt tozu ve ekmeği girdi okullara azar azar yok olduk özümüzden, inancımızdan posası çıkmış bir beden ile sürünür olduk kardeş kardeşi vurdu, bin bir parçaya bölündük anaya, babaya saygı sevgiyi yitirdik üç kuruşluk menfaat için asaletimizi, namusumuzu satttık! keşke fakir kalsaydık!.. Zafer Direniş ... |