Yüregine emegine saglik hocam anlam doluydu eser
Ebabil gelir gelmesinede nasil gelir onun sartlari bellidir. Elinde ne varsa harcayacaksin tüm varliğini ortaya koyacaksin,ondan sonra bekleyeceksin.Yegane önderimiz Allah Resulu öyle yapmiş
Bugün ebabiller gelsa müslümanlari taşlar. Allah dünyanin en degerli zenginliklerini müslümanlara vermiş, sen o zenginliği Allah düsmanlarina peskeş cek sonra ebabil bekle

Ne zaman zulüm olsa umudumuz oldular,
Bekliyoruz kurtarsın diye ebabil her dem...
Dedelerimiz de bekledi ebabilleri,
Bize miras kaldı dedelerimizden bu dem...


Korkarım torunlarımıza da miras kalacak ebabil bekleyişleri...
Akıbet kıyamet kopacak umut bu ya, ahırette cennet bahçeleri dolar ebabil...

Yapabilenin yapmadığı, yapamayanın utandığı çağdayız hocam.
İnşallah ebabiller bizim başımıza atmaz taşları...

Ne aşk kaldı, ne gönül Çamlıca tepesinde,
Fetih ruhu çiğnendi Fatih’in Türbesinde.
Kumrular, güvercinler gizli yerlere sindi,
Sanki istilâ vardı yâdın korkak sesinde.

Tüm kültürüm boyandı bir arabesk boyaya,
Diller, lügatler başka; sırtımızda angarya.
Kuşlar toplanın artık, siz taşlayın Esed’i,
Hiç birinden hayır yok kuşatmayı kırmaya,
Ebabil bekliyorlar vatanı kurtarmaya...

Bu şiirde, şairin hayatındaki kuşlarla olan bağı anlatılıyor. Şair, kumruların dostu, güvercinlerin sırdaşı olduğunu ve laklakiyet çağında leyleklerin yoldaşı olduğunu söylüyor. Şair, kuşlarla bir lokma ekmeği paylaştığını ve balkonu boş kalmışsa o gün pişmezdi aşının olduğunu dile getiriyor. Şair, İstanbul'da martıların çığlıklarında ağladığını ve ipek kanatlarında yıllarının kesiştiğini belirtiyor. Şair, İstanbul'a olan özlemini ifade ediyor ve mazide çıkmasaydı sana çıkan yollarım diyor. Şair, Çamlıca tepesinde ne aşk kaldığını ne de gönül olduğunu söylüyor. Şair, kültürünün arabesk boyaya boyandığını ve dillerin, lügatlerin başka olduğunu belirtiyor. Şair, kuşları toplamaya çağırıyor ve Esed'i taşlamalarını istiyor. Şair, hiçbirinden hayır gelmeyeceğini ve Ebabil'in vatanı kurtarmak için beklediğini söylüyor.