DECCALIN ÇULU
Köy odalarının müdavim yaşlıları.
Bilge derler adına o beyaz saçlıları. Uzun Kış gecesinde isli lamba altında, Anlatır dururlardı menkîbe-savaşları. Deccal var imiş deccal ve onun uşakları. Çul dokurken tütermiş onların ocakları. Tamamlanınca çullar olacakları görün. Saldırırlarmış birden yıkarak bucakları. O çullar dokunur ve tam sonuca evrilir. Uykusu gelen deccal,sızar yere devrilir. Uyumadan bitirmek gerek bütün çulları. Uyurken tün deccallar çul eksiğe çevrilir. Uyanır bakarlar ki çullar yarım-yamalak. Üzüntüyle hepisi olur şaşkın-şamalak. Yeniden başlar çula tamamlamak amacı. Yer yüzüne yayılmak amaç olur gamalak. Yıllarca o çulları bitirmek niyetleri. Devre dışı ederler uyuşuk diyetleri. Özgürlük sunacağız diye adı çıkarır. Birer birer istila eder tüm devletleri. Deccalın çullarında belli yine eksik var. Kimi aşırı geniş,kimi uzun,kimi dar. Mazlum halka saldırır,çocuk-yaşlı demeden. Sonuç yine fiyasko başlarına yağdı kar. Amerika ve onun batılı uşakları. Yahudi-hristiyan gavurun alçakları. Tahmin edemiyorlar bir gün olacakları. Hakkın yüce katından bela bulacakları. Emine Balı Oğuz |