SENSİZLİĞİN JURNALLERİ
kapattım artık müjganlarımı
sensizliğin jurnallerine seyri seferine kapattım teninin kokusu hala sinmişken içime zil çalıp, göbek atamazdım kimse görmesin kimse silmesin diye ben iç duvarlarıma yazdım ismini üstüne de resmini astım bu inzivaya çekilmiş geceler bu iki satır cümleler neye yarar ? bu sahil mendirekleri bu dağ etekleri bu sensiz geçen sevda nöbetleri neye yarar ? seni çağrıştırmadıktan sonra dokunsam ağlayacak daha kaç yağmur yağar üstüme ? kaç şimşek çakar ? üşüyen ellerimin titreyişine ve kaç mevsim daha avuturum kendimi ? bu ahu zarların bitmeyen ritminde |