ÇALÇal şöyle bir yanık hava, Çıkar beni merdivana, Sazımı getir divana Dön yüzünü benden yana, Dinle şimdi yana yana... Veysel’den ince yol eyle, Köroğlu’yla Çamlıbel’e, Zihni’yle zarı bülbüle; Sızı gibi gir inceden, Kan sızıyorken goncadan... Kılma Kerem ile karar, Celali’de aç gülizar, Emrah ile gel kur pazar; Terk etme Alamut gibi, Gel sev beni bir yurt gibi... Bilme, padişah, ne de şah, Alıp her güzelden bir ah, İşleyelim biraz günah ! Davul-Zurna çala çala, Satalım, dünya, bir pula... Çekilmiyor attım yular, Bak işte geçiyor yıllar, Önümde derin kuyular; Birer birer yutacaklar, Sen satmasan, satacaklar. Bir ses geliyor derinden, Gümbür gümbür kederinden, Etme şikayet kaderden; Kader sensin, kederde sen, Ah biraz kendini bilsen... Dost kılma sen her soranı, Bırak kanasın yaranı, Yazıysa çevir turanı; Sağlam bağla gel sen atı, Şansa bırakma hayatı... Kansız kal, kalma sevdasız, Koy desinler, yüzsüz, arsız, Adam olur mu yarasız ? Dünya dönmüyor demektir, Zannetme ki, doğru tektir... Hayrettin YAZICI |