Sudan gayrı yoktur sana ikramım
Önüne koyacak aşım yok gardaş.
Gelir yok ki, giderden olsun gamım
Varıp çalışacak işim yok gardaş.

Sürünmekle geçti yiğitlik çağı
Gariplerle oldum kader ortağı
Kazma ettim kürek ettim tırnağı
Çekip çevirecek dişim yok gardaş.

Yoksulluk insanı ediyor deli
Uzanmaz cebine zenginin eli
Çoktan yele verdim lale sümbülü
Bağrıma basacak taşım yok gardaş.

Yokluk anlatılmaz, yaşamak lazım
Çoğu arar iken tükendi azım
Kuru bir çeşmeye benzedi gözüm
Ağlasam dökecek yaşım yok gardaş.

Akbabalar sardı şehiri köyü
Korka korka içtim bir bardak suyu
Yıllar var unuttum rahat uykuyu
Hayra yorulacak düşüm yok gardaş.

Kolay değil imiş başarmak zoru
Eğri doğrulmadan, eğrildi doğru
Sefalete kurban verdim onuru
Gayrı dik tutacak başım yok gardaş.

Nûriye Akyol/ Hicranî

USTA KALEMDEN (Teşekkür ediyorum)

Artık çok yoruldum kalbim tekliyor
Bitmeyen derdime dertler ekliyor
Kendi önden gitti beni bekliyor
Yalnızlık çok zor eşim yok gardaş
_____ Türkmenoğlu (Şükrü Atay)