ŞEHR-İ ŞİRİN
Öyle bir şehir ki, rüya alemi
Dinlerken aşkları yanıp kavruldum Hattatların piri tutar kalemi Mihri Hatun gibi yazıp savruldum. Harşena’nın yine dumanlı başı Kralları hapsetmiş saraydan taşı Miskettir elması bereket aşı Hamurunda pişip öyle yoğruldum. Evliyalar gezer Kırklar dağında Şehzadeler ermiş gönül bağında İslam kalesidir her bir çağında Tepesinde bayrak görüp doğruldum. Yeşilırmak nazlı irisin gözü Yalı boyu evler geçmişin özü İlklerin sanatın Teşup’un sözü Tarihin içinde gezip kayboldum. Sadık’ın gönlünde hasreti derttir Osmanlıdır soyu insanı merttir Ser verir sır vermez fıtratı serttir Ben bu topraklarda manayı buldum. Sadık KARADEMİR NOT: Resimde ki tablo kendi tasarımım olup ahşap yakmadır. |