ARTIK BATIDAN DOĞACAK GÜN...Ölümü irdeliyor günün batışı Atıl bir gezegen ve atıl yürekler: batılı gizemin Artık batıdan doğacak gün batacak da doğudan Bir daha doğmamak üzere hem de. Doğurgan acıların tanrısı ebabil kuşları Ve dünde kalan insan insanlık Şeceresi kirli hatıralarla dolu Nerede kaldı yufka yüreklerin r/eşit doğrusu? Ümmeti acının miras kalan peygamberden Son veda hutbesi bin bir edası yok artık hüznün Göğün münferit biçemleri Renkler kırgın Tanrı azat edecek düşmanlığı İnsanlık uykuda Metazori bir hayat: Yaşamak artık neyi çağrıştırıyorsa Şimdiler dün; günler ölgün Yarınlar b/atıl Aşkın kaynakçası artık değil özlem Aşkın kırıntısına dahi yok tahammülü insanların İçre dönük her ukde Ufkun rengi Salkım saçak her güfte Bilinmeze kurban edildi nice masum zümre Ahlar vah’lar katıksız izdiham Zaman devingen İnsanlarsa devrik cümle Hibe edilmiş duygular Heba edilmiş gün ve gece Katıksız yok sayılan nazı niyazı yârin Çocuklar ölü ebeveynler pejmürde Kim bilir kaç bin öğün daha ölecek insanlık? Doymayan nefsine zalimin kanı ettiği kadar katık Göğün yılgın tanrısı adeta Sergüzeşt sözcüklerden derlediğim kadar içimdeki seni, Meftun bir aşka yolculuk gözümden sakındığım kadar sensizliği Yorgun ufkun bekası… Aşka hicrettir yakışan Yüreğe hasret Göğün metaneti kırık kanatlarımla yol aldığım Serencamı mevsimin Bazen bir asra denk düşen özlem Bazen bir sekantta saklı sensizlik dolu gizin tarihçesi Hanemde kayıtlı gecenin karanlığında saklı binlerce hatıra Süzgün gönlün sökükleri derdest olmuş ne çok acı Delişmen bir sıfat yakışır bu sergüzeşt aşka Hem hüzün çöreklenen Hem mevsimin güdüleri sersem eden Bir yılgı bir yanılgı Biçemi ölüm kokan sanrı Ve işte ruhumdaki yılkı atı Varsa yoksa hazin bir tanrı Yarınlara meyleden… Köpüren dalgalar ne ki Kabaran yüreğim Kalburüstü bir yemin değil bu asla Kutsal Kitabın üzerine ant içtiğim Şerefesi hüznün Şarkında göğün Garbında batıl bir yürek Atığı kalbin sözcüklerse pelesenk Hummalı zaman Hatırasına evrenin yâdı mevsimin Kürediğim hüzün kadar kanıksanası Kardığım şu toprak gibi yüzümün akı İle yaşadığım kar kaldı yanıma Akında alnımın yazılası yazgı Yakut gözlerinde mehtabın naçizane Zühre Yıldızı Yerin altında saklı kat izi yalnızlığın Debelendiğim şu toprak Bir anıt adeta tapınası aşkta saklı revnak acı Helallik almaya geldim Helalinden sevdiğim Hazanı güfte hüznü beste bildim Yâd ettim edeli semiren yalnızlığın Her zerresine yazdım adını Yandığım kadar yaktığım mektuplarım Şiirlere namzet benim öyküm Şiirler gibi bir hayata öykündüğüm. Melun rüzgâr hayta mevsim Ve işte yüreğimdeki kıblem Senle iştigal bir resim bir roman bir şiir Edimlerinde ömrün Hayallerimi gerçek kılan acı dolu o tebessüm Senden kalan son kırıntı olsa da o yırtık resim. |
Yüreğinize emeğinize sağlık
Nice kalıcı şiirler diliyorum
Saygı ve Selamlarımla