Bir BaşınaÇamura bulanmış ışık hüzmesi Boşluk boşluk böleceğim Tanrıyı Ne tapıcı ne de masal süzmesi Ben kendinden çalacağım Tanrıyı Yok cennette yok cehennem diyerek Kâinata narkoz verip soyarak Gözyaşını adım adım sayarak Gördüğümde bileceğim Tanrıyı Kurutup öğütüp kemiklerimi Ruhumu zihnimi emeklerimi Yadırgama nefesimi yerimi Ebedimden alacağım Tanrıyı Kurtarıp dünyayı bütün yükünden Söke söke yıldızları göğünden Kanlı canlı sükût kesip kökünden Çığlık çığlık dileceğim Tanrıyı Gide gele dirilterek huzurda Temizleyip kirlerinden zuhurda Renk renk şekil şekil sonsuz şuurda Her şeye kul kılacağım Tanrıyı Dünyevi demeden yeme içmeden Ölüme yaşama erip kaçmadan Kıyametin çiçekleri açmadan Ezelinde bulacağım Tanrıyı |
İsminizi açıkça yazmadığınız için size nasıl hitap edeceğimi bilemedim.
Beyefendi mi desem, hanımefendi mi desem?
(Son kıtadaki "Dünyevi" biraz tanıdık geldi ama...)
Şiiriniz ve kendi şiirinize yaptığınız eleştiri çalışması gerçekten takdire şayan bir fikir jimnastiği olmuş.
Ben şair de değilim, münekkit de değilim ama en azından okuduğumu anlayabilecek kadar bir zihin kapasitesine sahip olduğumu düşünüyorum.
Bu yüzden de birkaç kelâm etmek istedim.
Herhangi bir yerde önce yazıp, sonra kopyalayıp yapıştırmayı da düşündüm ama doğrudan yazmanın daha iyi olacağına hükmettim.
Diyeceğim o ki:
1.
Hece şiirinde ana konuya bağlı kalmak önemlidir ve siz bu bağlılığı göstermişsiniz. Kutluyorum.
2.
Hece şiirinde duraklar önemlidir ve siz bunu pek fazla önemsememişsiniz. 6+5=11 ve 4+4+3=11 duraklarını karma olarak kullanmışsınız. Bu hususta hatalısınız.
3.
Hece şiirinde ayak kafiyesi olarak alınan harfi seslendiren ince veya kalın ünlülerden hangisi ile başlandı ise o düzende devam edilmesi genel prensiptir. Siz burada "l" harfini almışsınız.
-böl
-çal
-bil
-al
-dil
-kıl
-bul
Ayak kafiyelerini kullanmışsınız.
Alfabemizde bulunan ünlü harfler bildiğiniz gibi 8 tanedir ve bunlar
*İnce ünlüler: e, i, ö, ü
*Kalın ünlüler: a, ı, o, u olarak sınıflandırılır.
İlk kelimede sesli harf "ö" olduğu için devamında gelenlerden en uygunu "bil" ve "dil" kelimeleri olmuş.
Diğer "çal", "al", "kıl", "bul" kelimelerindeki sesler kalın sesler olduğu için ses uyumunda ahenk bozuluyor.
4.
Şimdi de ifadede zayıf kalan kelimelere biraz değinmek istiyorum.
“Gözyaşını adım adım sayarak
Gördüğümde bileceğim Tanrıyı” Mısralarında bir ifade çarpıklığı ya da zaafiyeti var. Gözyaşı, adım adım sayılmaz; damla damla sayılır.
“Kurtarıp dünyayı bütün yükünden
Söke söke yıldızları göğünden
Kanlı canlı sükût kesip kökünden”
mısralarındaki k harfine bağlı oluşturduğunuz kafiye kelimelerini keşke kökten sonra çoğul eki ile kullanıp ğ sessizi ile boğmasaydınız.
“Kurtarıp dünyayı bütün yüklerden
Söke söke yıldızları göklerden
Kanlı canlı sükût kesip köklerden
Çığlık çığlık dileceğim Tanrıyı”
deseniz sesler hem kulağa daha tesirli gelir hem de vurgular daha güçlü olurdu diye düşünürüm.
“Gide gele dirilterek huzurda
Temizleyip kirlerinden zuhurda
Renk renk şekil şekil sonsuz şuurda
Her şeye kul kılacağım Tanrıyı”
Bu dörtlükte inançlara ters bir ifade var. Tanrıyı kul kılmak tamamen isyan belirtiyor. Buradaki kul kılmak yerine yol kılmak kullansaydınız, ifade daha anlamlı ve güçlü olurdu gibi geliyor bana. Tanrıdan geçmeyen hiçbir yol menzil-i maksuda erişemez diye düşünürüm.
“Dünyevi demeden yeme içmeden
Ölüme yaşama erip kaçmadan
Kıyametin çiçekleri açmadan
Ezelinde bulacağım Tanrıyı”
Bu kıtada da kullanılan ifadelerde bir kopukluk var.
“Ölüme yaşama erip kaçmadan” mısraında ölüm ile yaşam arasında nasıl bir erme var çözemedim. Erip kelimesini hem ermek, olgunlaşmak, hem de ulaşmak anlamları ile düşündüm ama hem ölüm hem yaşam kelimelerinin her ikisi ile birlikte anlamlandıramadım.
“Kıyametin çiçekleri açmadan
Ezelinde bulacağım Tanrıyı” mısralarında da hem kıyamet, hem ezel arasında git-gel ilişkisi kuramadım.
Yukarıdaki bir kıtada “Ebedimden alacağım Tanrıyı” denilmişken bu kıtada “Ezelimde bulacağım Tanrıyı” ifadesi birbiri ile çelişiyor.
Son söz:
Başta da ifade ettim; münekkit değilim ama düşüncelerimi ifade etmeyi arzuladım.
Deftere çok seyrek giriyorum.
Bugün de öylesine bir uğradım ve bildirimlerden rasgele nesir bölümünden sizin yazınızı açıp okudum, oradan da şiire geldim.
Şayet hududu aştımsa hoş görünüze sığınırım. Hedef yazan kişi değil ortaya konulan eserdir ve söylenenler edebiyat adınadır. Kişilik ile ilgili değil, kişinin ortaya koyduğu eser ile ilgilidir.
Muhabbetle...
muhacir bozkurt tarafından 11/16/2023 10:54:48 AM zamanında düzenlenmiştir.