Karanlık
Uykusuzluğun bıçak ağzı
Kertik açıyor boynunda gecenin İllegal akşamlar giyinmişim Dokuz doğurur şafak Gezici bir korodur yıldızlar Mozart’ın kıskandığı Ah hayat ne kısa! Şarkı söylüyor hayat,zindan taş duvarlarının altında Sesler dağılıyor ruhuma Kesiyorum geceyi uzaktan Dinç ve gürbüz bir sesle fısıldıyorum Ah dünya ne kötü! Gözlerim sağır ve dilsiz Kocaman üzgün gözlerim Korkuyla bakarlar Çığlık çığlığa: Ah dünya ne küçük! Acılarım için bile yer yok Gece çökünce susar kelimeler Dağılır düşünceler ve tüm arzular Işığı emmek ister ruhum Annemin göğsü ap ak Sev beni ey Gece! Arzusu gövdesinde kalmış ölüler adına Elveda demeden giden babam adına Sar beni ey karanlık! Işığa hasret günlerim adına Kendisinden başka doğrusu olmayan yalnızlığım adına Ey karanlık söyle! Kim yansıyor bana sen değilsen Ey karanlık öğret bana yaşamı, sözcük sözcük Ey karanlık,belleğimden parmak uçlarıma tüm yollar sana gider Yitirip bulmak yaşamı ,bulmak yeniden seni ey gece Mahpuslar sürgünler bilirim Tütünlü perdeler bilirim Mevsimsiz yaralar bilirim Ben bizi iyi bilirim Bildiğim yerden sor bana ey karanlık! |