İNCE SIZI
İNCE SIZI
Gönlü bahar olanın yaza ihtiyacı yok Gönül dili olanın söze ihtiyacı yok Nağme nağme dökülür gönülden kelimeler Çalıp söylemek için, saza ihtiyacı yok. Kim anlar, kim anlamaz, anlayan yeter bize Gönül penceremiz var, gerek yok iki göze İnce bir sızı düştü, doğuştan gönlümüze Derdiyle dost olanın, naza ihtiyacı yok. Dert dediğin dermandır, âşık onu kâr bilir Dost’tan gelen fermandır, deyip başgöz edilir Aşk ile yanmak için koşa koşa gidilir Deryada yürüyenin ize ihtiyacı yok... Dağlar, taşlar Rabb’ini bilmez mi zannedersin Zannetme ki yalnızca sen secdeye gidersin Şu koskoca âlem de, ufacık bir zerresin Rabb’im öyle büyük ki, toza ihtiyacı yok. Dünyaya gönül veren, bizden uzakta dursun Bu dünya kime kalmış, otursun kafa yorsun Vermeyi bilmeyenler, başka kapıyı vursun Gönüle derdi yeter, size ihtiyacı yok. Kaderde yazan gelir, kulun isyanı boşa Çare gelmez vursanda başını taştan taşa Tevekkül et, sabreyle, kal Rabb’inle başbaşa Ruhun ekmeğe, suya, beze ihtiyacı yok. Hicranî der, karaya bulaşma ha, geri dur Kökü çürük olanın, sanma özü doğrudur Cenneti isteyene en kestirme yol budur İman, ihlas ve takva, dize ihtiyacı yok. Nuriye Akyol (Hicranî) 31/12/2021 Görsel alıntıdır |