SEVDALI TEKNE
Ne rüzgârlar doldurdum, eskimiş yelkenime,
Deli deli eserdi her biri sahipsiz göklerde. Ne denizler tükettim, kalbi kırık bir tekneyle, Ve içimde ne hüzünler tükettim hiç çalmadığım bir neyle. . Her limanda sağnaklar yağdı üstüme, sarışındılar, esmerdiler, Fakat hiç ıslatamadılar beni, sadece serinlik verdiler, Sonra... Aaah istanbul... Bir elâ bulut vardı, çiseler, geçer sandım, Sağnaklarda ıslanmamıştım ama, o incecik yağmurda sırılsıklam ıslandım. Gözlerin bir istanbul’u yakmış, bir de beni, Bir istanbul düşmüş sevdanın derdine, bir de ben, Sen vur güzelim, acıma, sevda saç gözlerinden Sırıl sıklam ıslak, sırılsıklam âşığım, anlarsın. Deryaya döksün istanbul, sevdanın derdini varsın, Ben ki, hayat suyum diye içmişim sevdanı yıllarca gözlerinden, O sevdanın derdini de içerim yudum yudum, hiç yüksünmeden, Sana yelkenlerime takılı kalmış nice rüzgârlar getiririm, Sevdanın derdi, deryalar olsun varsın, içer, bitiririm... Ünal Beşkese |