HIÇKIRIK GİBİ
Sonbahar dallarında hüznün senfonisi
Griye çalan gökyüzü ağlamaya hazırlanıyor Sen uzaklarda da olsan, beklediğim sesin ısıtıyor beni Ama yine de engel olamadığım Hasretinin ıslaklığına boyanmış gözlerim Boğazıma düğümlediği dilimdeki sana sözcükler Bu gün sesini duyduğumda söylenecek mi bilmem Öyle yorgun ki gözlerim İki kara çadır kurmuş altına bu gözlerin Yüreğimde kocaman ayrılık türküleri Dik durmaya çalışıyorum, düşürdü yolumdaki Kapkara taşlar... tökezlediğim yokluğuna Beni de mahkum eden taştan yürekler ! Yatalak bir hasta yatar şimdi Yüreğimin tam ortanca köşesinde Bir mektup beklesemde Az sonra teller ucunda sesli mektubun Dayanamam belki o titrek sesine Ne derim bilmemki Kara bulutlardan kapkara yağmurlar boşalıyor Gülmeyi denedim, avuttum sandım beni Gülüşlerim... sensizliğin hıçkırıklarıydı Saatler geçiyor sesin yaklaşıyor daha bir Gözlerim hasretinin umut çiçeklerine Şelaleler yolluyor Ben çaresizlikten ölmemişim, varlığın güç verirken Ayrılıklar bitirmemiş beni... sen ? Ama yitirmiş gülüşlerimi dudaklarımda Öyle çağrısı var ki beni, içimdeki sesinin Tüm umutlarımı bitirdiğim yerde Çırpınışı yüreğimin senin için Diyorum ya Bir soluk nefes alıyorum hıçkırık gibi Ben tüm sevinçlerimi söndürmüştüm Bir çıt sesiyle Sokak lambalarına dönüşüm Onun için sen yoksun diye karanlık ! Bir ağlaması kaldı yalnız Gözlerimdeki umut çocuklarımın Senin adını şiir yapa yapa Ben sana adamışım tüm yürek şarkılarımı İçimde bekleyen seninle Eğer hala bir ben varsam Yaşamaya direnen yürek Bu soluyan nefes sana Sesin gitti bu gün, gitsin Hadi ara beni Ağlamayacağım bak / sana Günay Koçak 3. 11. 2023 |