BEN HAYLAZ, SEN CADI
BEN HAYLAZ, SEN CADI
Aşktan mı utanmalı sofaya düşen hicrandan mı kaçmalı sırılsıklam yağmurlar sonrası heyelan altında kalan düş yorgunu mektupları arıyorum mevsim sonbahar ve ben üşüyorum olmasaydı keşke oynak zeminde satırlar dolusu aşk kaymaları mahyası bozuk bir dil susması gibi jilet kesiği kanamalarda yanılgı üstüne yanılgı sus diyor haykırma kimselere senli öksüzlüğümü ah keşke dilim hep seni sevdiğimi söylese her türküde nakaratı sen olan do si la mi fa yankılansa gökyüzünde Ay karanlığa çekilse yıldızlar şahitlik etse ve biz kaybetsek yolumuzu farketmesek yanı başımızdan geçen hüzün kervanlarını biz bize tutsak ama özgürce sevsek karanlığa inat birbirimizi şimdi diyorum hemen şimdi bir yıldız kaysa ve biz dilekler tutsak “Tanrım kıyma bize al götür buralardan keşfedilmemiş coğrafyalara biz ki içimizde bir çocuk var ettik en koyusundan maviliklere tutkun birimiz haylaz diğeri cadı iki deli bırak ta söylesin dile pelesenk aşk türkülerini” ve sonra mutluluk harman yeri ben haylaz sen cadı ve yavaş yavaş sokularak birbirimize tüketsek en koyusundan mavilikleri Efkan ÖTGÜN |