Savaş zamanında iki ordu yer alırmış
biri hücum ordusu diğeri dua ordusu

Şimdilik nasibimize dua etmek düşse de
diğer inananlar gibi imtihandan geçtiğimiz vakit,
semaya uzanıp dua eden,
kalem tutup şiir yazan ellerimiz
zalimin o korkak yüreğini de
söker koparır yerinden inşaallah .

Sakın ağlama
Filistinli annem
sen firavuna başkaldıracak
daha ne Musalar doğurursun.
ellerinle toprağa verdiğin kuzularına üzülme
yarın Hakkın indinde
onları sana şehadet ederken bulursun

Sakın eğme başını
Gazzeli bacım
onurlu duruşun
ibret olsun onursuzlara
senin zulme haykırışın
çığırlar açacak yeni çağlara

Sakın üzülme
Kudüs’ü emanet bilen kızım
senin başındaki ayet
yeter küffarın canını sıkmaya
Mescidi Aksa’nın toprağına serdiğin seccaden,
zalimin gölgesinde kıldığın namazın,
yetişir göklerden

Ağlama duvarını
kire bulandıranların,
necasetini de arındırır
gün gelir bir rahmet
Ve yeniden kavuşur Kudüs özgürlüğüne
yeniden cıvıldaşır
semalarında çocuk sesleri
Gazze’min
Ve Filistin kadınları yine ninnilerle büyütür
tüm çağların firavunlarını
devirecek Musaları

Sakın bize de gönül koyma kardeşim
biz sizler gibi
bombalanmadık bir akşam yemeğinde
namaz kılmak için
kıyama durduğumuzda
saçımızdan sürüklenmedik
biz peşpeşe evlatlar vermedik toprağa
aç, susuz ve uykusuz
küffarın zulmünde sürünmedik
İnlemedik günlerce

Ama hep dualarımıza kattık sizi
aramıza engeller koyanlara
lanet ettik
dilimizden değil elimizden geleni de versin diye yalvardık Rabbimize

Ve Allah şahit olsun ki
bize de hesap sorma vakti verildiği gün
davan davamdır andolsun
namusun namusum,
evladın yavrumdur
acın derdin, kederim
ahdettim bilesin

Ve vadettiğini yerine getiren Rabbim

O Allah ki
alır da Musa’yı
büyütür firavun saraylarında

O Allah ki
aldığı canların hesabını
kendi eliyle gördürtür
bilinmeyen planla

O Allah ki
inanana öyle bir güç verir de
bir sapan taşı yerle bir eder
füzeleri tankları

Ve O Allah ki
mazlumun ahıyla
indirir bir gün zalim şahı

Ya Kahhar Azze ve Celle