SENİN İÇİN ( NEREDESİN )Şiirin hikayesini görmek için tıklayın * Şimdi denizler suskun beklemekteyim *
* Martılar avuçlarımda yemleniyor gel diye * * Düşüncelerim seninle öylesine dolu * * Şu gelen giden turnalarda * * Seni yaşamak * * Kabuk ağlamış bir aşk yarasında * Yine akşamın o nihavent vaktinde Yollardayım... arıyorum sesini Susmuştu akşam sularında o hüzünlü şarkılar Şimdi o yollara karlar yağıyor Yoksun diye Gidiyorum... ufkumda batan güneşi bulmak için Belki kırlangıçların göç ettiği şehirdesin kim bilir ? Her yerde, her insanda, her şehirde Seni arayacağım... sen herkes değilsin Her yüze sen gibi bakıyorum Her yüze, her göze, uçan kuşlara bile Mevsim kışa hazırlanıyordu Sen giderken... ben o akşam Senin için hazırlıyordum Doğum günü pastamı Geleceksin diye heyecanlarla Süslüyordum her yeri... ve pastayı Çay demlenmişti... gelme vaktindi Mevsim kışa hazırlanıyordu Ve ben sana tüm hazırlığı Sonra bir çay doldurdum Sonra bir ses duydum...gözyaşları içinde Bir adam ! Ve senin için, gittiğin için ağlayan adam ! Çaylar döküldü ellerime,saçıldı üzerime Yaksa da yanmadım çaydan Senin gidişin yakmıştı yüreğimi Tüm bedenimi Gözlerimden inen yaşlarım alevlere bürünmüştü O gün gidişinde bir başkalık vardı ’ Akşam gelirim belki ’dedin ’ Belki ne, geleceksin ya’ dedim Bu belkiler meğer bir ayrılığın acı sözleriymiş Bir daha ’ belki ’ deme bana ! Belkileri sildim sözcüklerimden Sen de sil ve gel ! Parmaklarımdaki ağrılara uyuşukluklara Aldırmadan yazıyorum sana Hele de o gün vurdun ya pranganı Yürek kapıma Tüm gecelerimi sana verdim ya Bütün şiirlerimi sana yazdım ya Artık her şey ’sen’ oldu gittiğinden beri Mevsimlerim sarı bir güze döndü Unuttum yeşilini baharların Bardakta unuttuğun gülü kuruttun ya Karanlık iner akşamları pencereme Ay ışığı vurmuyor odalarıma Ay’a ışığı güneşten yansıyor biliyorsun Hüzünlü bir karanlığa gömüldü ay ! Uğultulu yalnızlıklar çökmüş şehrimin üstüne Öylesine bir uğultu var ki beynimde Sessizliğin içindeki yankılar korkulu Uykularım bölündü sen gideli Uyku değil aslında kabuslar sarıyor geceyi Biz böylemiydik o önceki yıllarda Karanlıklar mı giyecekti umutlarımızı Hasret mi kalacaktı özgürlüğümüz Martı seslerine Yürümelerine, evine, okuluna Hasret mi kalacaktın Yalnızlığın en koyu karanlığındayım Se benden öyle uzaksın ya Evim, ruhum köhne bir han Kapımı çalan Yalnızca hüzün bir de Dert yüklü kervan Günler hep aynı günler Bir değişime uğrasa sokaklar Ve bu ayrılık olmasa Sen mi gelsen Yoksa ben mi sana koşsam Yine hüzün dayandı kapıma Bak can Bitecek de, bana bitecek Bu hasret ve heyecan ! Günay Koçak 14.10.2023 |