Gurbette Değilmiş Hasret
Kader mi ayırdı bizi yoksa kibir mi?
Niye görmek istemez insan ettiklerini? Kapanmazsa geçmişte ki defterin, Zamanla da çözülmez düğümlerin... Ana baba sevgisine hasret, Bir çocuk var hiç büyümeyen. Kibir mi ayırdı bizi yoksa kader mi? Bin adım atıyorum da, hep kapı duvar var önümde... Gurbet kavuşturur hasreti, Bir ara sor, hafifletir yüreğini. Çelişkili olsan dâhi, Kandırırsın kendini... Bakma başka ailelere, görme sevgi örneklerini. Harap olur yüreğin sonra kırılır gönlün. Tatmin etmese de tasvip et, Ha gayret; kandır biraz daha kendini... Anam babam sağ, sağlıklı da çok şükür. Yürüsem yirmi dakikalık mesafe. Ama keşke çok uzaklarda olsalardı, Gurbet biterdi de bu kırgınlık geçmiyor sevilmeyince... Ne kadar özledim anlatamam Her işime yansıyor bu hasretlik. Çok mu çirkinim yoksa özürlü mü? Neden sizde bir adım atmıyorsunuz? Neden dört duvar oldunuz da, bir kapı aralamadınız bana? Küçücük bir çocukta açtığınız yaraları, neden sarmıyorsunuz hâlâ? Çok şey istemiyorum sizden. Bir özür dileyin de bitsin bu hasretlik anne, baba lütfen... Sebepsiz yere çok dayak yedim, Attığınız her tekme tokat kalbimi unufak etmişti. Bir üç beş, yüz ikiyüz değildi bu! Ama ben yine nefret etmedim sizden... Siz beni dövdünüz, Ben size saygısızlık yapmamak için kendimi. O duvarlar bile acıtmıyordu artık beynimi, Çünkü beynimin içinde o kadar çok soru vardı ki; Nedenleri yoktu hiçbir yerde... İnsan sevdiğine hiç kıyar mı baba? Bunu en çokta o silahı bana doğrulttuğunda düşünmüştüm. Sen hatırlamıyorsun belki, gelmiyor işine. Ama bende unutamıyorum işte... Kendimi boğulacak gibi hissetmiştim. Kapıya yöneldim, çıkmama izin vermediniz. Pencereye yanaştım, önünde durup beklediniz. Farkında olmaksızın cama yumruk atmışım, Birkaç nefes alıp rahatlamıştım. Ben bütün acıları bir özre sakladım. Maddi manevi bütün kayıplarımı bir tebessümünüze bıraktım. Çok mu zor bir hata yaptık demek? Yedi yaşında, bir gece yarısı dağın başına bırakıp giden sendin baba... Bir şiir yazdım, iki yıl sonra dayak yedim bir araba. Yüz kızartacak bir durum yoktu içinde ama! Dövmek için bir sebep ya da bahaneye de yer yoktu. Şiirde, yemek israfını kınamıştım sadece... Ben onbir yaşında üç kez intihara teşvik ettim. Neydi o yaşta suçum günahım. Neden hiç olmadınız yanımda? Şuan otuz yaşındayım ama ruhum seksen yaşında. Bir özür karşılığında silinecek tüm geçmiş yaşantım, Yeniden doğmak istiyorum ben bu hayata! Çok zor değil mi bir büyüklük yapmak? Ama o ateş sönmeden de bitmeyecek bu hasret... |
*** Gurbette Değilmiş Hasret *** şiirini, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı, içtenlikle KUTLUYORUM...