Siir çok şahane olmuş ve sevdim...
Beğendim...

artık insanlar maddeye o kadar tutsak edildi ki, herşey, çoğu söz, çoğu düşünce sadece iki direm et vesilesiyle gördüklerinden öteye gidemiyor... göz rengi, saç rengi, kıyafeti, evi barkı, telefonu, telsizi... daha asıl bize ulaşamadan çevreden duyup görüp yapmaya alışageldiğimiz davranışlarımızı sergilerken düşüncelerimizin asıl kaynağının ne olduğunu hiç düşünmüyoruz... karşımızdaki insanın niyetinin ne olduğunu göremeden yaşayıp gidiyoruz âmâ âmâ... ne saygı çizgisini taşırmadan kalabiliyoruz ayakta ne de empati kurup algılamaya çalışıyoruz karşımızdakini... hep bir ezme çabası var insanoğlunun içinde... kendisi gibi olmayanı ezme, küçük görme, küçük düşürme... bu da kibirden kendini büyük görmeden ileri gelmekte... alışılmamış ki mütevaziliğe, saygı öğretilmemiş ki, hele sevgiden ötürü yaratılmış insanda sevgi adına gönüller çöl... sevginin saygının edebin olmadığı yerde huzur mu kalır, mutluluk mu, ne kalır ki kinden öfkeden başka... açık olanların kimisi taciz edilmekten muzdarip, kapalı olanların kimisi saygı duyulmamasından, dilediği gibi yaşayamamasından.... bizleri açığı-kapalıyı birbirimize düşürmeye çalışanlara kanmamakta asıl mesele... çünkü biz zaten el ele gönül gönüle... ama kapalılar karşılaştıkları üzücü olaylardan, gönül kırıcı sözlerden dolayı biraz daha olgunca...çünkü acı pişirir insanoğlunu... yaşamamış olsam diyemezdim bunları gönül rahatlığıyla, neden bu kadar sakin olduğumsa Allah´ın herkesi farklı eğitmesinin hikmetinde saklı... sonuçta Allah´ın OL dediği herşeyde bir hikmet gizli...ister acı olsun görünen ister saygısızlık, içinde sakladığı güzelliğe bakmak lazım...Allah´ın bana sunduğu bir hikmet diye bakmak lazım, her zaman tebessüm etmek edebilmek lazım...çünkü insanlar gerçeğe açlar, fakat farkında değiller... doymaları için çevresinde yaşadıklarını örnek alacaklardır ilk iş olarak, Allah´ı ne kadar güzel taşıyabilirsek bu aciz bedende o kadar çok ışık yakabilme imkanımız olacaktır körpe bedenlere... seveceklerdir Allah´ı ve tadacaklardır Allah aşkını... yaptığım her şey Allah aşkından, Allah rızasını kazanmak istememden...bu şuurla yapılmışsa omuzlanır da her sıkıntı, her acı....yeter ki hep O´na yaklaştırsın....
daha yazılır dı ama şükür de gerek... şükretmek gerek...
Rabbim razı olsun, Allah aşkıyla her dem yanmayı nasip eylesin...(Amin..)...

Çok yerinde ifadeler.
Çok güzel bir şiirle dile getirilmiş.
Mücahide insanların anlayabileceği dilden.
Selamlar...

bardak dolmuş ve taşmış.. elbet taşacak!.. hala daha ne oluyor diye ipe un sermek isteyenler var. kutluyorum saygılar..

Herkesin inandığı gibi yaşamaya, hakkı vardır.Ben herkesin inancına saygı duyarım..Ülkemde üvey evlat
muamelesi görmek istemiyorum...saygılarımla...

Size kim üvey evlat muamaelesi yapıyor söyler misiniz.Hem her yanı kapladınız türban adına hem de provakasyon yapıyorsunuz.

Öncelikle başınıza örtmeniz gerekeni gözlerinizden kaldırın da ufkunuz aydınlansın.Kimse baş örtülü diye dışlanmıyor.Annelerimizinde babannelerimizinde başlarında örtü var.Ama amaç İslam dinin kullanarak ve rencide ederek yeni nesli dinden soğutmaktan öteye gitmeyen ucuz politika!!!

Dikilmiş hain gözler, islamın sancağına,
Yıkmak istiyor onu, yıkmak, ilelebed

Kim???

Şiirsel özellik göremedim...

Amacınız fikri anlamda propaganda yapmaksa sitenin düzyazı bölümü de var...

Keşke oraya karanlıkta kalan tanımlamalrı açarak düzyazı olarak assaydınız...

Örn. ulu mefhumlar alçaklaştırılmakta ? "kast edilen kim ya da kimler"

Onları tutan kapkara eller kime ait ?

ve kimler yıkmak istiyor İslamın sancağını ? Ben bu güne kadar bu ülkede İslamı yıkmaya başarabilecek bir güç tanımadım... Kimin gücü yetebilir ?

''...alçaklaştırılmışta'' da ayrı olmalı imiş.
Son mısra şiirin 7+7 durak ve ölçüsüne hiç uymamış. Sanırım sadece görüş açıklamak için yazılmış bir şiir.
Amaç buysa okuduk görüşlerinizi Efendim. Saygılarımla.

Herkesin inandığı gibi yaşamaya, hakkı vardır.Ben herkesin inancına saygı duyarım..Ülkemde üvey evlat
muamelesi görmek istemiyorum...saygılarımla...