FUKARA SEVDAM
Ah benim fukara sevdam
Yüzümün buruk gülüşü Düşüyorsun akşamlara Bir türküden kopmuş gibi Ah benim fukara sevdam Kara gecenin kaçağı Yangında yanar bir yanın Bir yanın hüzün ırmağı Ah benim fukara sevdam Yıldızlardan vurgun yemişiz Bahtımız kör sarınçlarda boğulmuş Unutulmuş şehirlerde büyüdük Sürgünden kalan insansız köylerde Ve duvarlar delik deşik Camsız tüm pencereler Kapılar kırılmış üstelik kan içinde Ah benim fukara sevdam Türkülerimiz ağıt yüklüdür ve yaralıdır Dizleri üstüne çökmüş çocukluk hayallerimiz Yorgundur yüz yıllarca susan dillerimiz Yasakların yetim çocuklarıyız Oyunlarımız yarım kalmış Gülüşümüzden vurulmuşuz Yarınlarımız bozuk bir gergefin kıskacında Ah benim fukara sevdam Gecelerin insafsız göğsünden sancılar emdik Parça parça eridik hayatın keskin dişlerinde İpi tellere dolanmış bir uçutmayız şimdi Sarılmışız her yanımızdan Kancık bir ablukadayız Hain bakışlar etrafımızda Yorulduk dimdik duruken yok sayılmaktan Ah benim fukara sevdam Sanki biz doğduğumuzda tanrılar sarhoştu Ve sabah olup ayıldıklarında tanımadılar bizi Hangi kirli gecenin günahıyız ki biz Her gün başka bir zülüm Git gide çoğalan ölüm Yetti artık yetti be gülüm Bıktık her gün yeni bir tanrı aramaktan Beşir Çitak |