Hüzün Gemisi'nden Son Geçidi'ne DoğruŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Şiir iki bölümden oluşmaktadır.
İlk bölüm olan Hüzün Gemisi ’nde , yolculuğun başlangıcı ve karşılaştıkları olayların neticesinde ayakta durabilmeyi çalışmaları. İkinci Bölümün adı Son Geçidi’ne Doğru Yolcuların haklı mücadelesi, direnişi ve aldıkları kararlar doğrultusunda ilerlemesini anlatıyor.
Bölüm 1
Hüzün Gemisi’nde Bir derde sancılanarak açtık gözümüzü Doğduğunda Neredesinden tutacağımızı, Nasıl avutacağımızı Açlığını nasıl dindireceğimizi bilmediğimiz. Derman arayarak başladı yolculuğumuz, Daha ne olduğunu bilmeden Hüzün Gemisi’nde bulduk kendimizi, Adını Keder dedikleri bu denizde Derdi kundaklayanın biter mi çilesi... Bir fırtınaydı görünen Kara, kapkara Kuşatmış gökyüzümüzü, An, gündüz müydü gece miydi, Yağan, yağmur mu yoksa içinde olduğumuz denizin suları mıydı? Sakınamadan derdimizin üstüne bastık tuzunu. O ağlaya dursun, İşte fırtına Tüm dehşetiyle karşımızda Durmuyor, Durulmuyor. Dalga dalga zulüm gözümüzü çarpınca Gözümüzü açamadık hoş açsak da göz göze görmüyordu. Zulmün her bir zerresinde bir zalim belirince Hüzün gemisinin yolcularını değdi, geçti. Bir yol, Bir çare, Bir derman... Düşenler, Ezilenler, Atlayanlar, Savrulanlar... Bir lahza Derdimizi unutup Birbirimizin derdini kucakladık panikle Başkasının derdiyle göz göze gelince Kendi derdimizden Daha sevimli, Daha hoş, Veya daha bir baş edilebilir gibi geldi bize. Dedik birbirimizi: "Bu muydu derdiniz?" Onca sıkıntının içinde Birbirimizi dinlemeyi ve anlamaya denedik Birbirimizin derdini kucaklayıp avutmayı başladık Hal böyle olunca Derdimiz daha bir çekilebilir hale geldi. Dermanını içimizde bulduğumuzu fark edince de Fırtına sanki biraz daha duruldu ya da bize öyle geldi. Bölüm 2 Son Geçidi’ne Doğru Sakinleşiyorduk, Nefesimiz düzene giriyor, Daha az endişeleniyorduk. Fırtınanın bıraktığı izleri detayına kadar görebiliyorken Düşüncelerimiz berraklaşınca fikirlerimiz gizlendikleri yerden çıkıyordu. Onları bir araya getirip Hüzün Gemisi nin yolcuları olarak bir karar aldık. Dertlerimizi olduğu gibi kabul edecek, Derman aramak için çıktığımız bu yolda Başımızdan geçenleri düşünerek ibret alacak Eğer derdimiz zor ederse birbirimizden yardım isteyecek Dayanışma içinde el birliğiyle bu geminin ismini de, süregelmiş düzenini de değiştirmek için uğraşacak. Keder denizinin kaderini belirleyecektik. İçimizden biri koynundan metanet ipiyle dokunmuş bir bayrak çıkardı. Feraset sahibimiz aldı onu dikti göndere, Bundan sonra bu geminin adı Metanet Gemisi olsun dedi. Metanet Gemisi... Kulağımıza hoş geliyordu. Hep bir ağızdan fırtınaya karşı "Metanet Gemisi" diye bağırdık. Böylece derdimizi olduğu gibi kabul etmiş sayıldık. Denizde yolculuk yapanın fırtınası eksik olmazmış, çok kere karşılaştık. Sabırla güvertesini kederden arındırıp çikarabildiğimiz kadarını çıkardık. Yorulduk tabi ki, tam vazgeçecekken başımızı gelenleri hatırladık, devam ettik.. Yolcuyuz ama yolculuğun sonu nereye varır? Bir olup bir karar daha vermemiz gerekiyordu. İçimizden birisi dümeni aniden Sonsuzluğa doğru kırdı. Bir kargaşa, itirazlar, korkanlar, meraklılar... Herkes iyi biliyordu ki Sonsuzluğa gitmek için önce Son Geçidi’nden geçmemiz gerekiyordu. Son Geçidi herkesin çekindiği ama er ya da geç mutlaka geçmek zorunda kalacağı bir geçit. Devam etme kararı aldık. Kimimiz meraklıydı, Kimimiz heyecanlı, Kimimizse pişmandı. Ama en çok da korkuyorduk. Biliyor ve duyuyorduk ki geçitten geçerken burada heybetli iki nöbetçi vardı. Aklımız başına geldiği gün , yüklendiğimiz iki gözlü heybeyi burada bırakacaktık. İçinde neler var neler... Korkularımız en çok da bundan. Onu bıraktığımız için değil de bıraktığımızın içine koyduklarımız içindi bunca korku. Bir çok kıymetsiz eşyanın içinde bir kaç değerli bir şey aranıldı... "Gemi" dedi nöbetçilerden biri, "İşte bu gemi sizin en kıymetli eşyanız" Ve alındı gemimiz; Son Geçidi’nden geçerken Sonsuzluk yolundaki son sınavımızı da veriyorduk. Bekle bizi Sonsuzluk! Derdimizi kucaklayıp, Derman arayarak başladığımız yolculuğumuzda, Keder Denizinde Hüzün Gemisiyle yola çıkıp, Fırtınanın vurduğu zulmü geçip, Zalimlerle mücadele edip, Birbirini sımsıkı sarılarak, Adını sonra Metanet koyduğumuz gemimizle yol aldık; Şimdi o da yok, Her şeyi gerimizde bıraktık, Bekle Sonsuzluk, Bekle bizi, Geliyoruz! Mesut Tütüncüler 07-08 Ekim 2023 |
Tebrikler hocam yüreğiniz dert görmesin kaleminiz daim olsun güzel bir çalışma olmuş nice şiirlere inşallah
Sonsuz sevgi ve saygılarımla