yılların içinden geçen kucağında yaşadığı zamanlarda hep yabancı muamelesi gören bazen şehirli bazen envai hakarete uğrayan göçmen çocuğu sınıfı yok bir bakıma parya
parya çünkü koruyucusuz manevi buhranlarından habersiz toprağından söküldüğü için bir türlü kendine gelemeyen zavallı bir anne ve yuvasına ekmek yetiştirebilmek için kadınlığından vazgeçmek zorunda kalan yiğit ama gözyaşlarından başka yardımı dokunamayan bir abla
lepiska saçları ile kaldırımları okşayanlar onlar kutsal birer ateş onlar birer masal sfenksi büyülerini çözdün mü perileşirler yardan yara atlayan kızgın küheylan gibi seni tanrı dağına kanatlandırırlar
günleri kelimeleştirmek mezarlaşan saatleri hayata kavuşturmak ölüleri diriltmek için belki belki kader bütün oklarını bunun için saplıyor istiyor ki oradan akan kan günlere dokunarak ebedileştirsin onları
kan ve gözyaşıyla hafızasında iz bırakan en eski yıllarda sadece itildiğini istenmediğini dövüldüğünü hatırlıyor neden? bilmiyordu henüz nedenini
mahallesindekiler başka bir dil konuşuyorlardı çerkez vardı kürt vardı türkmen vardı roman vardı
konuşması da giyinmesi de farklıydı başkalarından yabancıydı oynamadı çocuk olmadı yasaktı çünkü
ya sonrası yine yalnız yine yabancı sonrası açlık midenin, etin ve ruhun açlığı ardı sıra sevdiklerinin küçüklüğü hayalinde kurduğu dünyaların birer birer yıkılışı
yediği darbeler şehirli olduğu için değil türk olduğu için sömürgeciliğe karşı olduğu için ve sonrası bir sürü sefalet en ağır hezimete benzeyen düşüşler
putları yıkılan hicret çocuğu sokağı yok mahallesi yok bir gecekondusu bile hatta şehri bile hatta ülkesi
kalemi kitapları vardı ve bir nisan sabahı evinin aranışı ve nezarethane orada burada hapishane köşeleri
ya sonrası yaşanmaz bir dünya sadece namuslu olmak uğruna buhran ruhi buhranlar
silinmemek ezilmemek için sarıldığı bir daldı belki belki de inanıyordu ezilen insanlar vardı kurtarılması gereken insanlar vardı ama onların kim olduklarını bile bilmiyordu
yoksul fakirdi ne kadar kavrayabilirdi sefilliği sınıf kavgasını başka renklerin varlığını
sonra yine aç kaldı yine işsiz onca yıl peşini bırakmadı sefalet bu memleketin en seçkin evlatlarının beynini kalbini duygularını hayallerini
hep peşine düştüler büyük davanın ezildiler bir kaç kişiydiler bir elin parmakları kadar az her aydınlığı yangın sanıp söndürmeye koşan karanlık insanlarla yıldızlardan bile rahatsız zalimlerle savaştılar Hak ve hakikat için
kentin günahkar sokaklarında masum hayaller kuran genç kızlar kendilerinden uzaklaştılar sürgün bakışların mühürlendiği caddelerde dudaklar kötü sözcüklerin sağanağına tutuldu gökleri kanatan paramparça bulutlar kararttı aydınlığın üstünü
kalabalık dağların eteklerinde dikenlere battı ayaklar ayaklara dikenler battı sarp yamaçlarda yürekler mülteci sevinçlerini kandil yanan gecelerin en zifiri kuytusuna bıraktılar köreldi gözler
en güzel besteyi söyleyen bir türkü için yitirdiler ruhlarını geride bir destan bırakarak gittiler ruh iklimlerine ercesine akarak balalar onların türkülerini söylediler anneler bebelerine süt verirken ninnilerini dediler
yaşamak mavera çiçeklerin rengindedir orada yada kızıl kor demetince sarp yokuşlara düşen canların anlattığı öykülerdir imanların aşk olduğu ölümdür göğse iliklenen
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
parya şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
parya şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Bu öyküde, yazarın yaşamın kısa süreli olduğu, zamanın hızla geçtiği ve hayatın içsel bir korkuyla dolu olduğu temalarını işlediğini görüyoruz. Anıların sıralanmadan biriktirilmesi, bu anıların ne kadar anlam ifade ettiği sorusunu gündeme getirirken, gelecekle ilgili belirsizlikler ve korkular öne çıkıyor.
Yazar, yaşamın korkularla şekillendiğini ve bu korkuların geleceğin belirsizliğiyle bağlantılı olduğunu vurguluyor. Özellikle yarının çıplak ve anadan üryan bir şekilde tasvir edilmesi, geleceğin belirsiz, korku dolu ve açık bir soru işareti olduğunu gösteriyor.
Bu şiirinizi okuduğumda, hayran kaldım.Dilinizdeki akıcılık, duygularınızı yansıtma ustalığınız ve seçtiğiniz imgeler çok başarılı.Bu harika çalışmayı bizimle paylaştığınız için, kaleminize, yüreğinize teşekkür ederim.Saygılarımı sunarım.
Değerli eserinizi beğeni ve keyifle okudum.. Çok anlamlı harika dizeler kelamınıza gönlünüze bin bereket olsun Üstadım harikaydı,,, Kaleminiz hep çağlasın yüreğini. Saygı ve Selamlarımı Sunarım. Esen kalın.