YÜREKLERİMİZİN ZULALARINDA
çırpınırken heveslerimiz
Evrenin kahır yüklü yörüngesinde kendi rotasından sapmıştı idealler hallerin rengi kaçmıştı hayallerinde bulup, bulup yitirilen yaşamlar birikiyordu zifiri karanlıkların kuş uçmaz, kervan geçmez gölgesinde saymadım kaç masum defnediliyordu beyaz kefeniyle kabirlerin müntehirine umudumuzun kara sularında hüzzam bulutları kol geziyordu üleşmeyi eller üstüne tutmak yerine neşeye kesik atılıyordu insanlığın güzergahlarında bir boş beşik sallanıp duruyordu yüreklerimizin zulalarında aşkın ise esamesi bile okunmuyordu Eylülün son yaprağında ey aforizma ey melisa lütfen kızma öyle ayak üstü de sızma elbet bir çare bulunacak değer arz edenlerin tümevarımına |
Tebrikler saygılar.