Al Gel VarlığınıŞiirin hikayesini görmek için tıklayın 14’lü hece ölçüsünden son kıtada
çaresiz serbeste geçiş Dediler ya usta şair olmak zor iş Gönülden gönüle yol vardır içten içeri Mesafe gütmez hudut çizmez asla bilesin Kapısında gir yazılı incitme yeter ki Sual sormaz kusur aramaz kat’â bilesin Mevlânaca der "gel ne olursan ol yine gel" Yunusca der ’sevidir işim dost gönlünü ser’ Hallac-ı Mansurca, Bektaşice, Pir Sultanca Gülmeyenler bahçesinde pürmelâl güller der Gönülden gönüle biz vardır içten içeri Seni görmez beni görmez amâdır bilesin Tokmağında hu yazılı doğru çal yeter ki Git demez gelme demez amâdedir bilesin. Mecnunca düşer çöllere Leylâyken Mevla der Ferhatca dağlar deler Şirin’den şavkın ister Keremce ,Aslıca, Yusufca ol Züleyhaca Hasret deryasında bir katre vuslatın bekler. Gel sevgili ne olursan ol yine gel benim derdim bir değil gönlümü dermeye gel çöllerin tozunu dağların dumanını al gel yangının harını zindanın ayazını ummanın damlasını al gel arzın toprağını arşın havasını topla semânın yıldızlarını güneşi, ayı onsekizbin alemin hatrına al gel varlığını ... |