Eylül vurgunu
Gittin soldu yüreğim
Gittin soğudu Hayat... Ne aşk kaldı damağında ruhumun Ne tat Kopar kaldıysam sende Kopar yüreğinden at.. Yada anlat. Anlat... Her neyse sebebi bu ayrılığın Neden mahkumu oldum müebbet yalnızlığın Ne ölüme gücenir Ne bakardım ardıma Bir hoşçakal deseydin, Yada bir şiir yazsaydın adıma Amadeydi düşmeye Deli sevdan yadıma Doymak bilmedi gitti Şu yalnızlık tadıma Geceler koştu sensiz Geceler imdadıma Ben derdimi kimsesiz gecelere söyledim Bilmiyorum bilmiyorum Seni sevmekten başka Sana neyledim Şimdi Eylül vurgunu Mor yapraklar gibiyim Aşk elinde kılıçla Ben korkaklar gibiyim Kaldıramam başımı Utancım ağır benim Yüreği yağmur yemiş Boş sokaklar gibiyim Hiç kimsesiz çocuklar Gibi gönül telaşım İpi kopmuş boncuklar Gibi düşer göz yaşım Bilmiyorum kaçıncı kaybettiğim Savaşım Aşk elinde kılıçla ben korkaklar gibiyim Şimdi Eylül vurgunu mor yapraklar gibiyim Gittin eflatun rengi Bir hüzündü sanki an Gözlerimde yaş dondu Damarımda kızıl kan Üzerime olmuyor artık Ördüğün hırkan Üşüyorum Hazanda mor yapraklar Gibiyim Mevsim Karla karışık Ben altında ezilmiş Güneşe hasret kalan toz topraklar gibiyim |