Bir Garip ÇobanımŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Şiirimde Anadolu’nun dağ köyünde bir çobanın günlük hayatını anlatmaya çalıştım. Çobandır bayramı olmaz, çobandır düğüne gidemez, çobandır cenazeye gidemez çünkü ağzı dili yok davar bundan anlamaz işte bu yüzden olsa gerek bazen çoban bir isyan savurur ah ulen ah der, der de arkası gelmez neye ah çektiğini kimse bilmez, ama temizdir çoban, masumdur çaban , gariptir çoban , yalnızdır çoban onun yoldaşı dağlardır , kuşlardır, köpeğidir, keçisi, koyunudur onlarla konuşur onlarla dertleşir. İzlenimlerim 70 -80 li yıllara aittir. Sonsuz saygılarımla
Meskenim dağlardır yastığım taşlar
Katığım ayrandır dostlarım kuşlar Her sabah her günüm ah ile başlar Bir garip çobanım ıssız dağlarda. Değneğim elimden kaval belimden Yanık türkülerim düşmez dilimden Görmeyen ne bilsin benim halimden Bir garip çobanım ıssız dağlarda. Ne bayramım vardır ne de düğünüm Bırakıp gidemem olsa da ölüm Şu dağlarda geçer benim her günüm Bir garip çobanım ıssız dağlarda. Aşarım dağların en zirvesini Yemişim feleğin ben sillesini Duymasam duramam o çan sesini Bir garip çobanım ıssız dağlarda. Karanlık basınca çöker bir hüzün Ne bir gecem belli ne de gündüzüm Böyleymiş benim de kaderim yazım Bir garip çobanım ıssız dağlarda. |