SerapSakıya bademi doldur beni mest eyle harap ne bilim cümle- i alem bana gerçekti serap unutum hem özümü hem de cefa-pişe yari ne soru aklıma gelsin ne cevap ne saadet ne azap yokluğün bulağından içim bir yudum hayat kuru bir tuz gölden esen fırtınadır bense gerçeğe açılmıs bir yara sense bulanık rüya azizim bulağından öpürüm yanağından kızılgül ağlamasın bülbülün ferağından gelince ara benden kalan yalnız izi duman içinde itmiş sarhoş öpüşümü |