Rubailer
Durma yolcu yolun uzun,uğradığın bir günlük han
Saray olsa ne yazar olmasa ne, gömüldüğün yer mezar Güneş’den sığındığın gölge de, uyuduğun an’dır cihan Vuslat’a yakındır yol,ne duyan vardır ne gören olur * Karabasan geceler düş olurken günüm de Varlığımdın lâ oldun sensiz geçen ömrüm de Genç yaşım da ak düşen saçımın her telin de Ne biz gördüm ne de siz, bir ben kaldım burada * Gecelerde parlayan yıldız gibi doğsaydım Deryalara saldığın ağlarına dolsaydım Avlayıp da vurduğun ceylanın ben olsaydım Koklamak nasip olsun, ölürüm sana gülüm * Ömrümce seveceğim, seni yıllara inat Vazgeçmem gözlerinden, göz yaşındadır tat Baharları açtırdı, çiçeğe durdu tabiat Zamanını kurmuşdu, aşkın bana kainat. Yüreğimle yazdığım, sözler sana duy gitsin Müpteladır gözlerim, nazarını at gitsin * Sevgi dediğin nedir ki? göğsüm de im. Sevdamın sır olduğu gömütlerdeyim. Mert’im inan ki dönmem sözüm eriyim. Gelir miyim hiç bilmem, beni bekleme * Yağmurlar yeryüzüne indiği an’da Toprak ile suyun kavuşması gibi Yırtılan göklere, şimşeğe inat Fırtına boranla geleceğim sana. * Kirpiğime düştü kor damlacıklar Boynunu büktü sensiz hatıralar Elim de solmuş eski fotoğraflar Hep seni andım ağladım dün gece * Gamdan dem vurursun, hayalden önce Yol bulunmaz ağlamadan gülünce.. Savur rüzgarını estir gönlünce. Sevdan yangınları sular her gece. * Vermem istesen de benden helallik Ne satacak ülkem var ne kardeşlik İşiniz gücünüz fitne fesattır Dünya görmedi böylesi kalleşlik * Testisi dolar kurumuş çeşmeden Ayak’da durmayı bilmez düşmeden Helâl haram sakınmaz bakışından Doğruyu bulup acep düşünür mü? * Gülleri derleyip düşme yollara Saramam kollarım dikendir benim Haberim bekleyip küsme kuşlara Kara toprak evim kabrimdir benim * Uzağın da değil hep yanındayım Uzatsan elini can tutmaz mıyım? Dilimde değil gönlümde değerin Kırgın mı olurmuş hiç dost dediğin Canın senindir böyle söz denmez Dost dediğin dosta hiç mi güvenmez? Ne suç senindir ne zulm eden benim Ben de senin bıraktığın yerdeyim. * Vatandan ümit kesip kaçanlara.. Dilin bilmez gurbete uçanlara.. ’Aş’ deyi yabana el açanlara Mevlam netsin, düş yollara, yollara. * Yalnız akşamın karası olayım Elemi alıp koynuma dolayım Olmazsa yoluna başım koyayım Bakarsam yüzüne boşa sevdiğim * Ömrüm çilelerle dertle geçse de Kaderim yüzüme hiç gülmese de Severim yine ben sevilmesem de Yazılan yazıma sözüm yok benim * Arzuyla, ümitle, aşkla sevdiğim Aya baktığımda gördüğüm sendin Geceden süzülen yıldızla geldin Karanlık ruhum da güneştir aslın * Sen ki, görmezsin çarpan yüreği Her andığında düşer kirpiği.. Yazarken titrer kalemi, eli Anıları siler, döner başa.. Bil ki, bir o bilir bir de silgi. * Saçım beyaz apak oldu Taze bahar kışa durdu Sevda dedim beni vurdu Gülüm bana gülmeyince Güneş ben de doğmaz neden Çiçek dalda açmaz herdem Bülbül bağa girmiş bilmem Gülüm bana gülmeyince * Sevme deyip git dediğim Dosta sitem eylediğim Sevda nedir bilmediğim Ah keşkeler olmasaydı Rüzgar gibi savrulurdum Yâr yolunda durulurdum Ayrılığı unuturdum Ah keşkeler olmasaydı * Ser de varsa ayrılık Deme bana sevdalık Bir dön özüne artık Ceylan bakışlı yârim. Emine Genç |