MASAL
MASAL
Ütopik de olsa, Kafdağı ardı masalları gibi, aşk masallarının bir yerinde güne seninle uyanmak ne güzel olurdu! Koca bir kentin sokaklarını, meydanlarını, parklarını dolaşmak mesela. Hadi... Ver elini gidiyoruz. Dünyanın dört bir yanına aşk ve sevgi ekeceğiz. Belki bir gün Tayland’da safari, belki Venedik’de gondolla gezeceğiz. Kim bilir belki Avusturya mahzenlerinde yıllanmış şaraplar içeceğiz! Özünde sanat, tutkulu bir aşktır deyip; Floransa, Viyana, İstanbul, Barselona, Londra, Berlin, Paris, Atina’yı adım adım gezeceğiz! Nasılsa bir masalın en çılgın kahramanı sen ve ben değil miyiz? Baktık ki mutlu değiliz, gizlice gecenin koynuna girip, deliler gibi sevişeceğiz. Ah be uyuz. Bu ne tutku? Sevişme deyince, inanılmaz bir duygu sardı içimi. Vallahi umrumda değil! Düzinelerce çocuklar yapacağız. Varsın çocukların işgaline uğrasın dünya. Çocuksuz bir masal ne işe yarar ki zaten? Dünyayı güzelleştiren çocuklar, sanki ütopik bir masalı mı kirletecek? Sence de muhteşem olmaz mıydı? Düşünsene! İki deli sevdalının meyvesi milyonlarca çocuk, işgal ediyor dünyayı! Ne savaşlar çıkıyor, ne de aşka açlık! Her yer cıvıl cıvıl. Birisi karanlığı aydınlatırken, bir diğeri sanatı öğretecek aymaza, yobaza! Tiyatro mesela. Resim, Heykel, Ya da edebiyat. Ve tabii ki şiiri! Kulağa ne hoş geliyor sokakta oynayan çocuk çığlıkları değil mi? Onlar bizim eserimiz! Tam da gurur vesilesi. Böylesi güzel masalın bir yerinde biz de varız! Nihayet dünyanın dört bir yanını dolaştık, her ülkede, her sokak girişine, sevgi adlı binlerce çocuk ektik! Ve mutlulukla karşılaştık! Sahi farkında mısın balım? Birçok coğrafyada, Orduların, Diktatörlerin işgaline tanıklık ettik. Ama gülünce, gözleri parlayan çocukların işgaliyle henüz karşılaşmadık. Bu yüzden, gel de masalı bitirelim. Gökten üç elma düşürelim. Biri sana, Biri bana demeyi çok isterdim! Yazık ki hak etmedik. Bu yüzden demiyorum! Elmaların hepsini, mayası sevgiyle yoğrulmuş çocuklara veriyorum! Efkan ÖTGÜN |
Yüreğiniz dert görmesin 👏