BU MEKTUP SANADIR SEVGİLİ ...
Sana yürek yangını mektup yazmak istiyorum sahilde
Dalmışım Okyanus’un dalgalı serin sularının mavisine öylece Hayalin gelip geçerken önümden nazlıca gülüşünle Görsen mahzun halimi nasıl da kendimi ele verir Ağustos güneşinde dolaşırım meczup, pejmür halimle Yorgunum, hatıralar yaralar yüreğimi andıkça seni Nasıl başlasam ki mektubuma Ne yazsam , neleri anlatsam satırlarıma Ayrılıkların destanlarını yaza yaza bir hal oldu bana Kurudu gözlerimdeki pınarlarım, lâl oldu dilim Hiç sorma düşe kalka giden hayatımı, perişanım Hele şu berbat gecelerime dokunma, acılarım vurur seni Türkülere yaslanıp kaç sabır tesbihleri kırdım bilsen Yalnızlığıma bitmeyen dertler ekledim, sonsuzluğun kollarındayım!.. Satırlarda kalem yürümüyor ki be gülüm Birkaç satırdan sonra hüzün, özlem dolar içime Gurbet ellerin acıları düğümlenir boğazıma İçimde bir bitkinlik, bezginlik alevlenir Derler ya ’kalabalıklar içinde yapayalnızım’ Aynen öyleyim işte senden uzaklarda mecnunum... Sensiz günlerimi anlatmak istiyorum da, nasıl başlasam Yaşadıklarım bir öncekinin aynısı sanki Yarında aynı dünyamdaki sensizliğim olacak yine Mevsimler nedense vuslata kapıları kapatmış Bir güneşin doğduğunu, bir de battığını fark ediyorum Monoton bir hal bitirir, kendimden uzaklaştırır beni... Menekşe rengini severdim, renklerin hepsi karanlık bana Bazen yıldızların, Mehtap’ın gizeminde kaybolurum Sahile uzanır gece vakti, anason kokularında kaybolurum Gülümsüyorum okşarken tatlı gülümseyen resmini Anılarımızla konuşur, muhabbetimiz dalgalara vurur Şiirler yazarım, türküler dinledikçe sızlanırım Sevdanın şarabını içe içe sarhoşum yıldızların altında... Sızmışım bankta, rüzgârın tokadı fırlatıp attı dalgalar arasına Sırılsıklamım, bir başıma kalmışım Lahey sahilinde Kalemim yürümez oldu satırlarda Sadece öptüm satırlarımın son noktasında Gözyaşım imzam olsun sana... Zafer Direniş ... Lahey |