Yalnızlar Geceleri Ağlar
Yalnızlar geceleri ağlar
Yoksul dizlerim ikindi namazında Tövbe ettim Gettolu kadınlara ve meyhane soytarılarına Yalnızlar geceleri ağlar Boşuna aranıyor ellerim Kentler ceset Uygarlık tam kalbinden gürlüyor Belleğimi ölüm almış Beni size kenetlenmiş buluyorlar Sizde çözülüp yeniden canlanıyorum Bir şeyler var ellerimde size benzeyen Yolumun üstündeki yıldız çatlıyor ikiye Size gündüz Bana gece... Yalnızlar geceleri ağlar Başka bir aleme gönül vermişim Asiyim insan dostluğuna Rüzgar mı bu ıslık çalan Yoksa serpilen beynime alkol mü? Bir yerde daha ağlıyor birileri Uğursuz gece kuşları mı ? Avluda ağaç atlılar Ekiyorlar toynak seslerini Yalnızlar geceleri ağlar Gönlüme yakın bir öykü arıyorum Evrenden söz etmesi gerek Kudüs’ten ve Roma’dan Acımıyorum boşa giden ömrüme Mart karı yağar şimdi anaların bağrına Ve ben yaralı bir zamanın evladıyım |
Vakkur bir gecenin ,
güne sırtını dönmüş batımında ,
kendi uzunluğundan mı
korkularının uzunluğundan mı bilinmez ,
bir kavak gölgesine sığınır...
Kavağın tedirginliğine şahidim ,
gözlerimin üstüne yeminle
bir de bir de cırcır böceklerinin
ağız birliği isyanı şahit geceye ve
kavaklaşan
yalnızlığıma...
Tebrikler..