İSTANBULDA BİR GÜN
İSTANBULDA BİR GÜN
Seni her yaşadığımda biraz daha aşık oluyorum sadece bir kent değil apayrı bir ülkesin sanki cennet ve cehennem içiçe karmaşa perisinin düşler ülkesi dün yine kollarındaydım en büyük aşkım denizle başbaşaydım rüzgar yosun kokusu döndürdü başımı sanki ben o sulardan çıkıp gelmiştim içimde öylesine garip bir duygu bu kadar mı sevilir deniz bu kadar mı özümlenir özlenir ve insan bu kadar mı özdeşleşir gözlerim martılarla sevişti bembeyaz ışık ışıktı kanatlarındaki özgürlük sürü sürü Kefallere ekmek attım şimdilik kurtulmuşlardı sofralara yemek olmaktan yeşil yeşil orman gibiydi yosunlar hiç durmuyordu deniz annem içinde milyarlarca yaşam kavgasını saklarken akıyordu nehir gibi vuruyordu kıyılara dalgaların bitimsiz şarkısını dinliyordum kimseler duymuyordu o şarkıya katılıyordum tenim güneşi içerken rüzgarla mest olurken benliğimde yudum yudum duyumsuyordum mutluluk buydu yaşamanın anlamı buydu ben denizdim sanki deniz de ben topraktan geldik diyorlar ya ben öyle değilim galiba öylesi dayanılmaz bir çağrı ruhumda küçücük bir damladan oluşmadık mı ve yaşamımız açılmıyor mu okyanuslara o yüzden tek huzur bulabildiğim yer deniz çünkü zaten içim dalga dalga giz giz dilimde eriyen dondurma tadındaydı gün soluduğum her nefesle işlendi ince ince anılara dün Nilgün ACAR 27.07.2007 |