NEYDÜĞÜ BELİRSİZ
A guzum,
kuyuların derin olurdu ipi olur olmaz kopuverirdi tenekelerin sapı eşek yatıverirdi yolda sırtımıza yüklerdik yükü kekik kokusu sarardı goyakları toprak garasıydı gızların tırnakları güneş yanığından gargaraydı al yanakları ne varlık gördük ne yokluk elimizde avucumuzda var olan deride keş, çuvalda un bulgur hepsi bir deve yüküydü topu topu bakkala düşmezdi yolumuz ayranımız tuluktaydı yağımız batakta söküğümüz dikilirdi iğne çuvaldızda kolda saatimiz duvarda takvim olmazdı gözümüz yıldızdaydı, aydaydı milim sapmazdı bir obadan bir obaya göçümüz medeniyetten uzak olsak da anlardık dağların dilinden, kurdun kuşun halinden dağların dilini bırak adını unuttuk çoktan tuluk ayranını sorma kola eve girdi gireli adı anılmaz oldu kaymağı, balı hiç sorma neymiş etiketsiz, ambalajsızmış daha neler yeri belli yurdu belliydi şimdi bir yatağımız yorganımız belli gerisi neydüğü belirsiz İbrahim Şahin |
Güzel bir şiirdi, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı, içtenlikle KUTLUYORUM...