Eski bir eksiğim
Eski bir bir eksiğim
Hep izleyerek yaşarım... Yakın bir kalabalıkta saklanır, Uzaklara bakar dalarım.. Yaşam kalabalık bir gürültü, Sesler gelir geçer kelebeğin kanatlarından. Anlarım ki yine bahar; Yine yeniden o tad Sükut içinde dinler, Bir hülya ya dalarım. Tanıdık mevsimler, Ezberden geçiyor günler Sıcak nefesler soluksuz susmuş, Kabarmış toprak. Kimsesiz kalmış beden; Soğuk, karanlık ve çığlık. Beden sıkışıp kalmış mekanda, Sığmaz ruhum hiç bir kalıba Alemler arası seyir halindedir umut... Aklım akıl almaz bir uzaklığa düş kurar, Gelir yapışır kelebeğin kanatları kollarıma. Ya gemi seferinden döner, yada ben binerim sandala Bir tebessüm doğar yüzüme Sevinç gözümde parlar... Dünle yarın arasında Koşarken soluk soluğa Son mecalimde En uzak düşüm can bulur. Çekerim kürekleri, Kaybolurum puslu bir karanlıkta... Ya sokul sessizce, Ya da düş yaşamdan, düş! Kışın soğuk günleri henüz nefesimde, Gözlerinde bir avuç toprak. Farkında olmadan ve ardına bakmadan yürü, Kurusun toprak, çürüsün kemik, büyüsün yeşil; Karanlıkta kalsın ölü... Hayat yeniden yürüsün, Hayata can katılsın canlansın. Yan yana ve can cana Can canan olsun... B.subaşı |