ŞAKAĞIMA DAYALI KALEMİN KABİR AZABI...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Kilden mısralar şükürler olsun ki: ne kinden ne kirden… Hüznümü savsaklayan yıldızlar Hatırına aşkın dilemması yarınların Yâd edilesi Ah, hafız: yine zarardayım Defolu yüreğimin yâd ellerde yaren bildiğim Şu sıcak iklimde dahi erimez buzulları yüreğin Mabedin tahayyülü Matem yüklü bir kiler ki Ruhun arka bahçesinde tepişen duygular Yandıkça yakardığım Yakardıkça yandığım Hutbeler asılı kubbesine yakınım ölümün Kisveler saklı nazenin yüreğimin demir atmış meali Hükmedene taptığım Yalnızlığımla tav olduğum Sonsuz bildiğim duyguların tekrarı yok işte Yoktan var edene sığındığım Gönül göçtü göçecek Varla yok arası bilfiil süründüğüm Gel gör ki: Alnımın akıyla severim ben Alnımın akıyla yaşamanın ve dirayetimin Sınırsız yolculuğunda… Yakut gözlerinde mevsimin Kelle koltukta yarıladığım yolun tozu dumanı Tevazu yüklü bir mersiye Yanlıştan dönenin varsın kırılsın mahiyeti ve kaşığı Öykündüğüm göğün Öldürdüğüm nefsin Tüttüğü kadar Tüketilen o ömür Türeyen nice acı nice şiir Kader iken sırdaşım kederle ölçüşen Kandıkça insanlara Yalnızlığım tutuşan Kardıkça önümü Bir engele takılıp yeniden doğduğum. Tevekkül yüklü yüreğin kapısı Nasıl ki açık ardına değin Kapalı kutularda saklı tutulası bir ziynet ki Yalnızlığın solgun ve yitik alfabesi Hüzün çöreklendi Mevsim körüklendi Sözcüklerde düşkün yüreğin külliyesinde sekesi Bir kuş gibi asaletin ta kendisi Bir bilinmez ki gark eden Garbında savaştığım cephenin Bir bilindik ki sevgi örselenen Şark çıbanı adeta şiir Şiar edindiğim umut gibi Sancılandığım her şafak vakti Şakağıma dayalı kalemin kabir azabı Yakın gibi Yakardığım minvalde… Kapaklandığım yer gibi Bir başıma verdiğim savaş Binden fazla yenilgi Mezar taşıma yaslanmışken başım Başa aldığım ömrün dinmeyen telaşı Vardiyalı bir sistem Veryansın eden bir sitem Vebali boynuna yalnızlığın Çöreklenen günde Çuvalladığım dünde Çobanyıldızı bir sevda Gezindiğim Samanyolunun rüyası. Yâd edilesi dünde kaldı Gençliğin nazı niyazı Tüketilesi bir güç ki Çektiğim kabir azabı Oysaki daha dün gibi neşenin umutla izdivacı Oysaki yarın gibi Ölümsüzlüğün ç/ağrısı Yana yakıla yaşamanın ertesi Ötüşen kuşa yakışan ses gibi Okşadığım çiçeği Solmasın diye suladığım sevgiyle iksiri Nasıl ki matem üstü bir minval Solsam da açacağım öldüğümde. Gönül göçtü bir kere İçimde saklı ukdelere Vardığım istikameti Yerle yeksan etse de zalimin nicesi… |