Farkımız KalsınSür gemici götür beni karaya Limanı unutma barkımız kalsın Derman ararsan sızlayan yaraya Üzülme dua et farkımız kalsın Nesiller kötüye doğru kaçarken Gökdeki kuş bile Hak der uçarken Başkası her köşe diken saçarken Sen gülü deriver garkımız kalsın Seni bilen bilir O yetmez midir Bir destek olunca bin etmez midir Haydi kalk ayağa gün bitmez midir Yirmisini yap da kırkımız kalsın Verdiğin sözü tut kötüye inat Kucakla şevkati gülsün kainat İlhamın aşk olsun konuşsun sanat Sevgiyi bağlayan görkümüz kalsın Geceler de biter tan vakti oldu Hayat denen mevki taşlı bir yoldu De ki günah tövbe ile Hak buldu Doğruda çalışan çarkımız kalsın Ne ekersen onu hep biçeceksin Zehirse şerbetse dost içeceksin Dünyadan hayal gibi geçeceksin Bari bir şeyler yaz şarkımız kalsın Sanma ki boşuna verdiğin çaba Serap da yaşarken olmasın heba Sözlerim tohumdur şairler oba Şiirle süslenmiş parkımız kalsın Ayşe Kavak |
Bu gün tevafuk en, PC başında dolaşırken, fark ettim.
Üstün körü süzgeçlerken, “FARKIMIZ KALSIN” (bana göre keşke “farkımız olsun” olsaydı.
Şiir le ben 1966 yılında yöremizde yaşamış (bana göre çok değerli bir Şair)Sümmani mahlasıyla 1915 yılında öldüğü yazılı.
O’nun şiirlerini o yıllarda ezberlemişim ki şu an bile çoğu hafızamda.
Bu şiir sevdası da benim illetim her halde.
SÜR GEMİCİ GÖTÜR BENİ KARAYA
LİMAN UNUTMA BARKIMIZ KALSIN
BAŞKASI HER KÖŞE DİKEN SAÇARKEN
SEN GÜLÜ DERİVER GARKIMIZ KALSIN
SENİ BİLEN BİLİR O YETMEZ MİDİR
BİR DESTEK OLUNCA BİN ETMEZ MİDİR.
7 kıt-alık (bana göre) tanımlara sığmayan cümle ve mesajlarla, tıpkı gelin arabası gibi süslü şiir yüreğime badi sabah seher yeli gibi dokunup gönlümü ferahlatmıştır.
Kalem ve bileğiniz kavi, gönül gözünüz duru, olsun. Efendim…