gecenin aydınlığını başında bir taç gibi taşıyan mehtabın rengini yüzünde bir duvak gibi gezdiren sana gönül bağlayalı gündüzler bana haram oldu
yıllar yılı ben güneşi kaybettim yıllar yılı güneşsizim duygularını bir siyah mızrak gibi karanlığa saplayan bir bahtsızım
hiçliğin senfonisini besteleyen bir bestekarım dönen dünyanın yalanını yüzüne vurmak istiyorum rüyayı görenle tabir edenin nasıl biri olduğunu anlatmak istiyorum aşk bahçelerinde ağlayanla ağlatanın nasıl gözyaşı döktüğünü
gurbet akşamlarında güneşin parlaklığını bana sorma bahar meyvesini bana sorma cennette hangi meyveden yenmiş tuzağına düşülen melunu bana sorma
bana akıldan bahsetme akıldan bana ne bana akıldan başka bir şey lazım akıldan başka bir şey
günlerimin demir bir tarak ömrün bir tutam saç olduğunu ağaran her yeni tele yanarak ne kadar sövdüğümü bana sorma arzularımın ateşten bir kırbaç olduğunu meczup bir derviş gibi ruhumu nasıl dövdüğünü bana sorma
kafamdaki her fikir firari içim sanki içinde bir yalancı alemin yok bir tek aşina yüz içinde her ümidin bir lüle afyon her tesellinin bir tas zehir olduğunu bana sorma
her hatıra bir tortu her hasret bir aksiseda beynimde döner durur her özlem bir çığlık gibi derinlerde uğultu sen demirden bir kapı bense paslı bir anahtar nasıl açılacağını bana sorma
yüreğimin her tarafı çöl henüz çok uzağım aşkının son noktasından mucizeler vahası renk ve ışık yüklü büyük gösterilere sahne içindeki ateş gül bahçesine çevrilmiş vaat edilen ütopyayı bana sorma
heyhat ki masal, büyü, şiir giriftleri, bilmeceleri ruhumun bana hayat veren ihtişamın ruhumu boylu boyunca nasıl yere serdiğini katilinin kim olduğunu sakın bana sorma
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
sakın bana sorma şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
sakın bana sorma şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.