HEP AYNI
Şöyle bir etrafa bakayım dedim,
Gördüm ki hamam aynı tas aynı. Yürüdüm yavaşça hep ilerledim, Değişmemiş keder aynı yas aynı. Yalnız düşünenler her zaman cebi, Kimsenin hakkını yemezler tabi, Cümle âlem giymiş hem bir de sabi, Başta duran takke aynı fes aynı. Her şey birbirine öyle karışmış, Cahil olan âlim ile yarışmış, Zengin talep etmiş; hemen erişmiş, Onlar için kanun aynı yas’ aynı. Fakir bulamazken ekmeği aşı, Dökülüp yok olmuş ağzında dişi, İçleri kurumuş; pörsümüş dışı, Fark etmez ki temiz aynı pis aynı. Nedir bu rüzgâr ki etraf toz duman? Sanırsın gelmiş de ahirü’l zaman, Kuytu bir köşeyi aradım hemen, Anladım ki açık aynı pus aynı. Çoğunun yüzleri maskeyle örtük, Tanınmaz olmuş da hiç kimse artık, Sesler bile tuhaf telleri yırtık, Az dinledim; tenor aynı bas aynı. Sordum, bu âlemin hali nicedir? Dedim, birçoğunuz hem de hocadır, Verdikleri cevap üç beş hecedir: Sen de millet gibi böyle sus aynı. |
Tanınmaz olmuş da hiç kimse artık.
Sesler bile tuhaf; telleri yırtık.
Az dinledim; tenor aynı bas aynı.
tebrikler ustam harıkaydı yüreginize saglık