Kelebek
Hüznün resmini hatırlatır kelebekler bana
Kozasını yırtıp çıkarken sonsuzluğa Sonbahar yaprakları gibi yapraklarını soyunarak Kendi kayboluşlarına ağ örüp Ölüme çiçek açarlar Bir tek yalnızlığıdır ömür boyu yalnız bırakmayan Renklerin ahengiyle yok oluşa kanat çırparlar Kurumuş çiçeklerinin dökülmüşlükleriyle beraber Hüzün makamı yüreğinin aynasıdır Yaşamında bir gün değil bir ömür saklıdır Av kim avcı kim bilinmezliğin çıkmazında Dokunur hayatın bir ucuna Güneşin altın ışıklarının gözündeki yansımasıyla Hayata doğru bir keşif uçuşu yapar önce Şimdi uçma vaktidir özgürlüğün gizemine karşılıksız sevginin sevinciyle Uçar gönülden gönüle Güneş batarken bir garip his dolar Dalıp gider güneşin karanlığına Bitmiştir ömrünün sıcaklığı Dalma vakti gelmiştir karanlığın içine Yaşadığı bir günlük hikayedir işte |
tebrikler....
güzel bir çalışma...