Yalnızlığımın kanatları altında boğuluyorum,
Sevgi mi bu diyorlar Ben yere bakıyorum nefes alamıyorum.
Simsiyah mabedimin penceresinden ak bir mintana bezenmiş aya bakıyorum, yeryüzünde vefa yok beni teselli edecek bir kalbin hasreti içinde ölümü bekliyorum.
Gece bembeyaz mintanini giyerken sabaha Ben simsiyah örtülerin içinde kararmış kalbimle Allah’ı anarken uykuyu bekliyorum hala.
İçime ördüğüm Aşkın kalesinde umudumun rüzgardan uçuşan eteklerini topladım yastığımın altına, sen hangi düşlerindeysen refiki ala’nın beni de al,ben kaldım kurtların çakalların arasında
Kederli efendim, sitemden değil ayrılıktandır Hasret kuşanmış kırık dökük kelimelerim, dua olsun diye dilinde.
Belki çok uzaklardayım belki de çok yakın gönlünden ama şu var ki ikimiz de yan yanayız hakkın indinde.
Vefasız efendim derim ki bağıran şafakların geçici güneşi ışığından utanıp karanlıklarda boğsaydi kendini,aşk rengini Gök kubbeye asıp bu alemden sıyırsaydı Nur ile bu Ademi, havvasıyla dalsaydı o sebebi varlığı aşk mahremine, kaç deniz yarılırdı ki menzilinde aşkın ummanına dalıp gidebilmek için, tutunabilseydim kuşların kanatlarına aşılansaydım Yuva yapmış dallarına,bir yaprak olsaydım çatısında aşkın,Rüzgar olup dolaşabilseydim aşkların billur .
mahremlerinde.
Vefasız efendim,karanlıklarda topladığım kederi katsaydım hasretinden yandıgim aşkın hamuruna,
değdiği her yeri yakar yıkar kül ederdi ölümüne..
Kederini yüzümu sürdüğüm, rabbisine sevdalı gözlerde akan bir damla yaş olaydım, sevabın olup terazine yük olaydım öyle seveydin ki cenneti ala da hakkın cemalini görme şerefine nail sebebin olaydım,nurlara gark olaydım ki aşkın ummanina dalaydım,görmeden sevdiğim efendim,hayalet sevgilim yüzünden umudumu kestiğim bir tatlı tebessümün kederli denizinde ışık olasım var teninden geçtiğim teni ten yapan hakkın yoluna düşmüş yüreğim.
Ben senden geçmişim hak diyen kalbinin dili olasım var letaiflerinde sır düşlerinde nur olasım var hüznü Katip efendim,Yaz beni sayfalara aşkın bir harfi olayım dalayım gözlerde Bir Damla yaş olayım aksın yüreğimin sarnicına acıdan taşsın.Vefasız efendim nihayetsiz kederimle irtica ederken ruhunun Has mahremine, esmer sevinçlerim acıdan çiçek açacak henüz ortaya çıkmamış biraz erken alışmış. Ya sen, belki de vuslatsız bir aşkın girdabında yas tutacaksın, ben toprakla özleşirken korkarım sen bana korkarım sen aşka yazılmayacaksın sertacım efendim, yıllardır simsiyah ufuklarda aşka amadeyim ben kör olmuş Gönül gözlerinin önünde, damarlarımda dolaşan kan gibi aşinaydım aslında sana.Vefasız efendim, nerdesin kervanlar geçiyor hicranla hayatın son mateminden sen hala yoksun gel artık hayalet sevgilim.