ÖZGÜRLÜK ANITI
ESKİ MEMLEKETE ÖZLEM
Yusuf Yılmaz Ne güzel memleketimiz vardı Gökyüzünde kelebekler Kokusu burnumda karanfiller, İstediğin kadar kiraz ye Kimse sana bir şey demez Ceviz ve badem ağaçları Gün ışığında kokusuna doyamadığım sararmış ayvalar, beyaz zambaklar... Sahile inerdik sığır çıkımından sonra Durmadan baktığım deniz, Kumsal ve güneş… Anneleriin sevgi dolu hırçın bakıslari kasısinda Sumüklü cocukların inatla ağlaması Ninelerin altan altan gülümsemesi Top oynayan çocukların gürültüsü, Kayan yıldızı seyrederken aklımızdan geçirdiğimiz sinama güzelleri Yağmur yağardı işlere ara verirdik Hafif uyku ile karışık kestirirdik Çakan şimşek ve gök gürlerken İçimi bir ürperti sarar Aynı anda Hem güneş hem yağmur yağar Yoksa bir yerlerde çakal düğünümü var! Ekin tarlaları, Tüten bacalar, Madenden dönen foterli amcaların Heyecanla anlattıkları yer altı maceraları... Kuşluk vakti inekleri otlatirken çakı ile yaptığımiz oyun arabaları Her şey, her şey o kadar sahici ki Yaşamak o anı ve hatirlamak Duygularımızı tazelemek Geçmişe karşı duyduğumuz saygı olsa gerek Yeni yetmelere anlatamazsın Birde bu sığınmacılar Üşüştüler başımıza Tadı kalmadı artık Bozdular düzenimizi! |