*** KAÇINCI MEKTUBUM SANA ***Şiirin hikayesini görmek için tıklayın * Depremi, seli, felaketleri *
* Sen bunları bilme bebeğim* * Ne canların gittiğini * * İnsanın ınsana ettiği zulümleri * * Sen bunları bilme bilme * ************************** ************************ Bu ilk kırılışım değildi gidişine, ilk gözyaşım Bilmem kaç bininci damlalarını toplayışım Hasretinin hıçkırıklarında gezinirken Sana şikayetlerimi dizdim bu mektubumda Üstüme üstüme geldi yalnızlığın kanlı elleri Sonunda simsiyah akşamlarda kaldım *** Kanayan yüreğim var dizelerimde, bir de sen Korkulu her gece sensizken buralarda Mevsimlerimse Sonbahar yalnız, bir tek Eylül bakışların böyle üşürken içimde Bir avuç yağmur gibiydi yalnızlığım Karanlık şarkılara döküldüm yalnız hücremde *** Yağmurlar nasıl boşanır bulutların gözlerinden bilemezsin Susmuyor, durmuyor, içimdeki sesin Bir çöl sessizliği giyinir dudaklarım İçimdeki yangınlar bir cehennemi .... Gök kubbe ağlıyor şimdi... karardı sema Nasıl bir imtihandır bu ; ayrılık kor muydu cehennem ! *** Bu ilk mektubum değildi sana Bilmem kaç bininci yazıtlardı, kaç mektup Koşamazdım gelemezdim sana, bilmem ki neredesin ? Dikenli teller sarmıştı her yanımı Gözlerimde sağnak sağnak özlemin ! Prangalara vurulmuş her yanım *** Bütün yalnızlıklar gözlerime çöküyor bu akşam Bir korkulu suskunluğun kuyusu burası Çatlamış sabır taşları ıslanıyordu içimde Masmavi dünyamızı karalara boyadılar Bu mektubumda da acılı yüreğimi sana yollayıp Kendim taş sokaklarda kalıyordum *** Günay Koçak 21 / 5 / 2023 |