DE HELE
Dağların bağrında yara açtınız
Nedir ki doğayla zorunuz sizin? Yerden alıp gökte yiyip saçtınız Bilemedik nedir türünüz sizin! Ambara dadandı göründü dibi Silip süpürerek doldurdu cebi Diyarı bürüyüp çekirge gibi Kemirdi, doymadı sürünüz sizin. Cümlemiz aşk ile dağlar aşarken Dikenli yollarda yorgun, düşerken Çiçekten peteğe ömür taşırken Kovandan bal çalar arınız sizin. Çıkarına alet edip Allah’ı Bu neyin hırsıdır, neyin tamahı? Her köşe başına kurup tezgâhı Mazlumdan ah almak kârınız sizin. Kendine Müslüman her imarınız Çatlayan fay değil ar damarınız Yere batsın yere istismarınız Kalmamış zerrece ar’ınız sizin Nicedir umumu bir efkâr basar Denizin midesi bulanır kusar Gökyüzünün nutku tutulur, susar Körleri aratır görünüz sizin. Önünde her öğün en kral sofra Yine de vekilde bir afra tafra Ne vakit fakirde kabarsa safra Porsiyon küçült der karınız sizin. Fakiri zengine yem edersiniz Düzene kötü söz deme dersiniz Bilmem ki siz kime hükmedersiniz Garibe mi öter borunuz sizin? Yıllardır netice ortada işte İyiye yormazdık görseydik düşte Durun bir dakika iş bu gidişte Yanlış var demez mi biriniz sizin? İnsanları birbirine katanlar Milletin malıyla çalım satanlar Kul hakkı yiyene alkış tutanlar Var mı ki yatacak yeriniz sizin? 04.02.2023 Salih ERDEM |